2014 yılına Çin takviminde olduğu gibi bir isimlendirme yapmak isteseydik (örneğin bu sene At Yılı'dır) herhalde en mantıklı seçim Finansal Skandallar Yılı olurdu. Londra bankalar arası faiz oranı (LIBOR), altın ve spot döviz gibi pek çok konudaki oranların belirlenmesi süreci içerisinde düzenlenen dolaplar manşetlere taşınırken, eşik-altı konut kredilerine dayalı yatırım araçlarının gerçek yatırım kalitesinin saklanması dolayısıyla meydana gelen yıkımın közlenmemiş ateşinin sıcaklığı hissedilmektedir. Uzun bir süredir kaynamakta olan kazandan (bu skandallara karışmış olan kuruluşlara yönelik) rekor seviyelerde ceza yağmıştır. Birkaç birey işini kaybederken bazı çalışanlar para cezasına çarptırılmıştır. Fakat yine de (yönetimden habersiz kendi başına hareket ederek kuruluşları zarara uğratan çalışanlardan farklı olarak) hiç kimse hapse girmemiştir.
Halkın büyük bir çoğunluğu günümüzün olanakları ile olası kılınan bu güç istismarını (nereden bakarsanız bakın) tam anlamıyla bir dolandırıcılık şeklide nitelendirmektedir. Dolandırıcılık her ülkede ciddi bir suç sayılmaktadır ve ceza alanlar uzun hapis süresiyle karşı karşıya kalabilmektedir - dünyanın ikinci en büyük ekonomisinde daha önceki statünüze göre ölüm cezası almanız bile mümkündür. İngiltere Maliye Bakanı George Osborne'nin bu tip istismarları başlı başına bir ceza konusu haline getirmek niyetinde olması bazılarına pek şaşırtıcı gelebilir.
Bu "yeni suç" kavramını ilan eden Osborne: "Londra'nın dürüstlüğü Britanya ekonomisi için önem arz etmektedir. Bu sebepten dolayı hükümet suistimal vakalarıyla başa çıkmak, kabul edilemez davranışların önüne geçmek ve piyasaların bu işte pay sahibi olan herkesin adil bir şekilde yararlandığını garanti altına alabilmek için gerekli adımları atmaya kararlıdır" ifadesini kullanmıştır. Buna bağlı olarak, her kim oranlar üzerinde dolap çevirirse (tabi gelecekte) yasaların nefesini ensesinde hissedecektir.
Bu yeni suç, yapılan manipülasyonu bir kıyaslama olarak kabul edecektir. Ancak bu durum, cinayet işleyen bir kişinin suçunu gizlemek için nadir bir zehir kullanmamış olmasından dolayı serbest bırakılması ile eşdeğerdedir. Bildiğim kadarıyla dolandırıcılık yapmaya teşebbüs, dolandırıcılık, hesaplarda sahtecilik ve tüyolar alarak işlem yapmak hali hazırda suç sayılmaktadır. Bahsi geçen "yeni yasa" finans patronlarının hükümet yetkilileri ile aralarında bulunan çok yakın ilişkilere yönelik endişeleri silip süpürmeye yetmeyecektir. Kaldı ki, bu suçu sizin işlemeniz durumunda alacağınız cezaların hiç biri bu kurumlara uygulanmamaktadır. Tabi ki hepimiz eşitiz ama (George Orwell'in de işaret ettiği üzere) bazılarımız diğerlerinden daha da eşit.