Avrupa Birliği, 28 üyeden oluşan demokratik bir topluluktur. Üye ülkelerin kendi içinde gerçekleştirilen seçimler ile belirlenen adaylardan oluşan Avrupa Parlamentosu, Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan yasa tasarılarını hayata geçirme veya reddetme yetkisine sahiptir. Avrupa Komisyonu üyeleri Avrupa eyaletleri tarafından belirlenmektedir ve aynı zamanda Avrupa Parlamentosu tarafından da onaylanmak zorundadır.
Halk boyutundaki düşüncelerin günışığı görebilmesi amacıyla ufak bir mekanizma daha hayata geçirilmiştir ve kendisine yaratıcı bir isim takılmıştır "Avrupa Vatandaşları İnisiyatifi". Bu mekanizma ile Avrupa Birliği üye ülkelerinde 1 milyon imza toplandığı takdirde, vatandaşlar, AB’nin yetki alanındaki herhangi bir alanda Komisyon’un bir yasa teklifi hazırlanmasını talep edebilecek - tabi bu imzaların topluluğun dörtte birinden gelmesi ve en az yedi ülkede gereken desteği sağlamış olması koşulu da bulunmaktadır. Eğer aranılan bu kriterler sağlanırsa, Avrupa Komisyonu bu isteğe üç ay içerisinde cevap vermek zorundadır. Diğer taraftan, komisyonun her hangi bir yasa çıkarma zorunluluğu bulunmamaktadır. Şu an için destek toplanmaya çalışılan iki kampanya mevcuttur.
Birinci girişim, Avrupa Topluluğu'nun Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı görüşmelerini tamamen terk etmesini ve daha önce Kanada ile yapılan benzer bir anlaşmanın onayından vazgeçilmesi yönündedir ve gerekli 1 milyon imzayı toplamıştır. Avrupa Komisyonu, bu konuyu inceledikten sonra bu önerinin, inisiyatifin görev alanının dışında bir konu olduğuna karar verdiğini ve kabul etmediğini bildirmiştir.
Bu talepte bulunan kişiler yapılan bu tip anlaşmaların demokrasi ve Avrupa içerisindeki adalet kuralları (yatırımcıların üye hükümetlere dava açmasına olanak tanıyan Uluslararası Yatırım Anlaşmazlıkları Çözüm Sistemi) açısından bir tehdit yarattığını savunmaktadır. Bu kişilere göre hükümetlerin aldıkları kararlardan dolayı meydana gelebilecek zararlı etkilerin faturaları kendi başlarında patlayacaktır. İngiltere hükümetinin restore etmeye çalıştığı ancak sonradan çekildiği Ulusal Sağlık Hizmetleri örnek verilebilir. Anlaşmadan dolayı endişe yaratan diğer alanlar arasında sosyal, istihdam, gizlilik ve çevre politikaları ve tüketici koruma yer almaktadır.
Avrupa Komisyonu, tartışma yaratan AB standartlarının Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı uğruna kurban edilmek zorunda olunmadığına kanaat getirmiştir. Yine de komisyon endişeleri yerinde olduğunu belirterek ileride yapılacak ikili görüşmelerde anlaşmanın geliştirileceğinin altını çizmektedir.