Öncül veriler, zaman içerisinde elde edilen yeni net bilgiler doğrultusunda revizyona uğrayabilmektedir. ABD'den kısa bir süre önce gelen veriler ülke ekonomisinin, analizcilerin %3 beklentisinin aksine, %2.6 oranında genişlediğini göstermiştir. Amerikan ekonomisi de İngiltere'de olduğu gibi dördüncü çeyrekte hız kesmiştir (büyüme hızı ikinci çeyrekte %4.6, üçüncü çeyrekte %5 olarak açıklanmıştı). Aşırı kötü hava koşullarının yarattığı olumsuzlukların birinci çeyrekte %2.9 küçülmeye yol açtığı da hesaba katıldığında senelik büyümenin %2.4 seviyesinde geleceği tahmin edilmektedir.
Büyüme rakamları, tüketici harcamalarında gerçekleşen %4.3 oranındaki tırmanışa rağmen beklentilerin gerisinde kalmıştır. Aslına bakarsanız tüketici harcamaları 4üncü çeyrekte son 9 yılın en yüksek seviyelerine ulaşmıştır. Amerika Birleşik Devletleri ekonomisinde yerel pazarın payı kabaca %70 civarındadır. Petrol fiyatlarındaki düşüşlere bağlı olarak azalan yakıt ve enerji masraflarının tüketici harcamalarının artmasına yardımcı olduğu söylenmektedir. Petrolün %60 oranında ucuzlaması, Amerikalıların bir galon akaryakıt için yaklaşık 2 USD ödediği anlamına gelmektedir. 1 galon kabaca 3.8 litreye denk gelmektedir. İngiltere'de fiyatlar litre başına 1 sterlin civarındadır. Avrupa'da fiyatların yüksek olması alınan vergilerin fazlalığından kaynaklanmaktadır. Fiyatların geçen sene bulunduğu seviyeden (galon başına 3.28 USD) şu anki seviyeye düşmesinin Amerikalılara 175 milyar dolar tasarruf sağladığı belirtilmektedir. Artan paralara diğer ihtiyaçların giderilmesinde kullanılmaktadır (neticede vadeli hesaplar çok cüzi faiz getirisi sağlamaktadır)
Amerika Merkez Bankası, ekonomik büyümenin sağlam bir karaktere sahip olduğunu ifade etmektedir. Fed yetkilileri -enflasyon oranının hedeflenen %2 seviyesinden uzak kaldığı sürece- faiz oranlarını sabit tutma niyetindedir. 2014 yılının Aralık ayın verilerine göre enflasyon %0.8 seviyesinde bulunmaktadır.