ABD Çalışma Bakanlığı tarafından hazırlanan en son rapor iş kazanımlarının güçlü bir şekilde devam ettiğini göstermiştir. Ülke ekonomisi 14 aydır kesintisiz olarak 200000 üzerinde istihdama imza atmıştır - 1994 yılından bu yana en iyi başarı anlamına gelmektedir. Şubat ayına ait rakamların analizcilerin tahminlerinin bir hayli yukarısında, 295000 seviyesinde, açıklanması Amerikan dolarının diğer para birimleri karşısında hızlı bir değer artışı sergilemesine yol açmıştır. Amerikan dolarına ilginin artmasının gerisinde bazı kesimlerin Amerika Merkez Bankası'nın faiz oranlarını daha yakın bir gelecekte artırmaya başlayacağına duydukları inancın güçlenmesi bulunmaktadır.
Döviz piyasası spekülatörleri, Amerika Merkez Bankası'nın faiz oranlarını sıfıra yakın bir seviyede tutma politikasından uzaklaşması halinde (bu durum dolar bazındaki hesapların biraz daha fazla getiri kazanmasına sebep olacaktır) doların cazibesinin artacağını ve daha fazla değer kazanacağına inanmaktadır; zaten bu para birimi çok güçlü bir boğa piyasası etkisi altındadır. Fed, bekle ve gör politikasına devam etmektedir. Diğer taraftan, ekonomik şartlara göre kendisine yeni manevra alanı kazandırması haricinde, Fed'in faizleri olması gerektiğinden daha kısa bir süre önce yükseltmeye başlamasını gerektirecek pek geçerli bir neden mevcut değildir. ABD'de enflasyon halen çok düşük seviyede bulunmakla birlikte hedeflenen seviyenin de aşağısındadır. İstihdam piyasası tam gaz yol alırken faizleri artırma yoluna gitmek (faiz artışları iş çevrelerinin borçlanma oranları yansıyacağından) Fed'in arzuladığı doğrultuda ilerleyen ekonomik büyümeyi sekteye sokabilir. Tabi, denklemin diğer ucunda ise güçlenen Amerikan dolarının ülkenin ihracat sektörünün rekabet edebilirliğini azalttığı gerçeği bulunmaktadır.
Ocak ayına ait rakamlar 257000 seviyesinden 239000 seviyesine revize edilmiştir. Ülkede işsizlik oranı %5.7 seviyesinden %5.5 seviyesine gerilemiştir fakat %62.9 olan işgücü katılım oranı da gevşeme yaşamış ve %62.8 seviyesine çekilmiştir. Çalışma Bakanlığı'nın rakamları saatlik ortalama kazançların son on iki aylık dönem içerisinde %2 artış kaydettiğini de açığa çıkarmaktadır. Her şeye rağmen, Amerikalıların %11'i arzuladığı miktardan daha az süre çalışmaktadır - kriz öncesinde bu oran %8 seviyesindeydi. Bu veriler doğrultusunda, Amerika Merkez Bankası halen izlemekte olduğu rotadan sapmadan yoluna aynen devam etmesi bir hayli olasıdır.