Görünüşe göre Avrupa'nın azalan fiyatlarla yaşadığı birliktelik bir sona yaklaşmaktadır. Euro Bölgesi içerisinde eşyalara ve hizmete duyulan talep darlığı (daha önceki seviyelere kıyasla) aslında bir süredir kendisini hissettirmektedir. Talebin azalması bir ölçüde deflasyon baskısı yaratmıştır fakat dikkate alınması asıl etken ham petrol fiyatlarında gözlenen keskin düşüştür. Petrol fiyatları (Brent petrolü) geçen yılın bu zamanlarında varil başına 115 USD seviyelerindeydi. Bugün ise fiyatlar 64 USD civarındadır - hatta bir ara 48 USD seviyesine kadar geri çekilmişti. Ham petrol fiyatları enerji fiyatlarını dorudan etkilediğinden insanların yaptıkları harcamalar üzerinde büyük bir pay sahibi olmaktadır. Malların bir yerden başka bir yere ulaştırılması, elektrik üretimi maliyeti (doğalgaz ile elektrik üreten santraller dolayısıyla) gibi pek çok konu değişimden etkilenmiştir. Tabi bu nokta da petrol fiyatlarındaki dramatik düşüşün halka tam anlamıyla yansıtılmadığı da tartışılabilir; hepimizin bildiği gibi düşüşler çok yavaş bir şekilde tüketiciye yansıtılırken artışlar daha hızlı güncellenmektedir.
Almanya İstatistik Ofisi, Destatis, tarafından hazırlanan en son raporda enflasyonun Mayıs ayında (Nisan ayındaki rakamlara kıyasla) %0.1 oranında artış kaydettiği açıklanmaktadır. Bu değişim fiyatların son dört aydır kesintisiz bir şekilde yükseldiği ve yılın bu dönemine kadar %0.7 oranında tırmandığı anlamına gelmektedir. Yükselişin faturası ekmek, balık, et, meyve ve sebze gibi gıda maddelerindeki sert artışlara kesilse de, enerji fiyatlarının 2014 yılının Mayıs ayından bu yılın Mayıs ayına kadar %1.2 pahalandığı unutulmamalıdır.
Süregelen Yunanistan krizi ve cansız küresel talep iş dünyası güvenini sarsmaktadır. ZEW tarafından hazırlanan verilere göre yatırımcı güven endeksi Haziran ayında 10.4 puan gerileme yaşamış ve 31.5 seviyesine düşmüştür. Bu değer son sekiz ayın en düşük seviyesidir.