Start Trading Now Get Started

Gerçeklere Dönüş?

By Dr. Mike Campbell
İngiliz bir bilim adamı ve serbest yazardır. Belçika, Ghent’te doktorasını yapmıştır. İngiltere’den ayrılmasından bu yana Belçika, Fransa, Monaco ve Avusturya’da çalışmıştır. Bir yazar olarak ticaret, bilim, sağlık ve çevre konuları üzerinde yoğunlaşmıştır.

Yunanistan ile kreditörleri Uluslararası Para Fonu ve Avrupa Topluluğu arasında ağır aksak ilerleyen görüşmeleri düşündüğümde aklıma Samual Johnson'un "Ona güvenin bayım; bir insan iki hafta içerisinde asılacağını bildiğinde, bu onun düşünceleri harika bir şekilde konsantre ettirir" sözü aklıma gelmektedir. Kimse idamla yüzleşiyor olmasa da, eğer Yunanistan ve ona borç veren ülkeler ortak bir zeminde buluşamazlarsa, ülkenin Euro Bölgesi'ndeki geleceği ve hatta bekli de Euro Bölgesi'nin kendisi ciddi bir risk altına girecektir.

Ortakları, Yunanistan'a -normalde Şubat ayında sona ermesi gereken- IMF/AB kurtarma yardımı programını uzatmış ve üç ay daha ek süre tanımıştır. Bu uzatmanın amacı Yunanistan hükümetinin biraz nefes almasını sağlamak ve aynı zamanda makul (kredi verenlerin kabul edebileceği) koşullara sahip yeni bir teklif sunabilmesi için gerekli zamanı tanımaktır. Kreditörlerin direttiği koşullar Yunanistan ekonomisinin ve istihdam yasalarının ülkeye istikrarlı bir gelecek kazandırılabilmesi için tasarlanmış reformları içermekteydi ve doğal olarak yoğun bir kemer politikasını da beraberinde getirmişti. Ancak şu zamana kadar bu gerçekleşmemiştir.

Tasarruf tedbirleri politikaları karşıtı Syriza partisi, kreditörleri ülkenin borçlarının yarısını silmeleri konusunda ikna edeceği vaatleriyle iktidarı eline geçirmeyi başarmıştır - hiç şüphesiz ki bu vaat kulağa bir hayli hoş gelmektedir fakat başka bir ülkenin vatandaşının gözünden bakacak olursanız biraz hayalcilik hissine kapılmanız normaldir. Yunan halkının kendisine tasarruf tedbirlerinin sonlandırılması ve toplumu hoşnut edecek kararlar alınması görevini yüklediğini belirten Syriza'nın anlamakta zorlandığı çok önemli bir nokta bulunmaktadır ki, o da Yunan toplumunun dileklerinin ve arzularının diğer ülkeleri bağlamadığıdır. Diğer ülkelerdekiler, Yunanistan'ın hovardalıklarının faturasının kendilerine ödetilmemesi gerektiğini düşünmektedir.

Yardımın son dilimini teşkil eden 7.2 milyar Euro'nun salıverilmemesi ve Uluslararası Para Fonu-Avrupa Topluluğu'nun sağladığı taktik desteğin kesilmesi halinde Yunanistan'ın şu anki ve gelecek yükümlülüklerini yerine getirmesi mümkün değildir. Toplum bulutlar üzerinde uçuyor. Hükümet, daha önce, Uluslararası Para Fonu'na ödeme gerçekleştirebilmek için elindeki kaynakları son kuruşuna kadar kullanmıştı - yerel yönetimlerin sahip olduğu paralar dahi hazineye aktarılmıştı. Diğer taraftan, ülkenin bu ay içerisinde IMF'ye yapacağı ödemelerin toplamı 1.5 milyar Euro civarındadır (bugün verilmesi gereken 300 milyon Euro da dahil) ve Yunanistan bu borcun tamamını ay sonunda ödemek için IMF'ye talepte bulunmuştur. Kısacası bir anlaşma sağlayabilmesi için sadece birkaç haftalık süresi kalmıştır. Yunanistan aynı zamanda bu ayın sonunda 5.2 milyar Euro tutarındaki kısa vadeli borçlarını da ileri tarihe ertelemek durumundadır ve Temmuz ayında yaklaşık 6 milyar Euro daha ödeyecektir.

Hiç kimse Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nden ayrılmaya zorlandığını görmek istememektedir - Yunan halkının kendisi de buna dahil. Fakat ülkenin tavrını yumuşatması gerektiğini kabul etmemesi ve kreditörlerin onu ayakta tutmaktan vazgeçmesi durumunda ayrılık senaryosunun sahneye konması olasılığı kuvvetlenecektir.

Dr. Mike Campbell
İngiliz bir bilim adamı ve serbest yazardır. Belçika, Ghent’te doktorasını yapmıştır. İngiltere’den ayrılmasından bu yana Belçika, Fransa, Monaco ve Avusturya’da çalışmıştır. Bir yazar olarak ticaret, bilim, sağlık ve çevre konuları üzerinde yoğunlaşmıştır.

En Sık Ziyaret Edilen Broker Değerlendirmeleri