Yunanistan eğer ana kreditörleri pozisyonundaki Uluslararası Para Fonu ve Euro Bölgesi ile bir uzlaşma sağlayamaz ise bu ayın sonlarında borçlarını ödeyemez bir hale gelecek ve iflas edecektir. Bu senaryonun gerçekleşmesi durumunda Yunanistan'ın Euro Bölgesi üyeliği artık sürdürülemez olacaktır. Bu noktaya gelinmesi ertesinde bizi iki olasılık beklemektedir: ülke ya Euro'dan geçici süreliğine ayrılacak yada ortak para biriminden tamamen ayrılacaktır. Her iki seçenekte de Yunanistan'ın kendine yeni bir para birimi belirlemesi gerekmektedir - bu para birimi doğal olarak gerek Euro gerekse diğer para birimleri karşısında değer yitirmeye başlayacaktır. Ne yazık ki, ülke Euro üzerinden borçlanmıştır. İhracat, artık hızla bayır aşağı yuvarlanmaya başlayan yeni para birimi ile gerçekleşeceğinden ülkenin dışarıya sattığı malların hacmi artsa da para akışı (Euro üzerinden değerlendirilecek olursa) büyük bir değişim sergilemeyecektir - tabi burada yaşanacak devalüasyon miktarı da rol oynayacaktır. Bugün Yunanistan her ay yaklaşık 2.2 milyar Euro değerinde ihracat yapmaktadır.
Madalyonun diğer yüzünde ise yapılan ithalat vardır ki bugün bu rakam 3.8 milyar Euro civarındadır. Eğer Yunanistan Euro uygulamasından ayrılırsa ithalat masrafı -yani para biriminin kaybettiği değer oranında- tavana vuracaktır (tabi eğer dışarıdan başka bir para birimi üzerinden destek almaları işleri değiştirebilir). Hiçbir başka etken rol oynamasa bile sadece ithalat masrafındaki artış enflasyonun şaha kalmasına yetecektir. Yeni para birimin aşırı zayıflığı kişisel borçların adeta gökyüzüne çıkmasına yol açacaktır: örneğin Euro veya İsviçre frankı üzerinden alınan borçlar, krediler ve mortgagelar. Kısacası yapılması gereken geri ödemeler bireyler üzerinde devasa bir külfet yaratacaktır.
Eski hükümetin yapmış olduğu anlaşmanın hükümleri uymaktansa borç batağında iflas etmeyi yeğlemek Yunanistan'ın uluslararası piyasalardan borç para bulabilmesi olasılığını (ve maliyetini) bir hayli zora sokacaktır. Para verenlerin hem büyük bir risk alıyor olması hem de verdikleri paraların zaman içerisinde aşırı derece erozyona uğrayacağını bilmesi, talep edecekleri faiz oranlarını feci bir şekilde tırmandıracaktır. Borçlanmanın yeni para birimi yerine Euro gibi diğer para birimleri üzerinden gerçekleştirilmesi de sonuçu pek değiştirmeyecektir çünkü yeni para birimi ciddi bir devalüasyona maruz kalacaktır.
Öte yandan, Yunanistan'ın turizm sektöründe patlama yaşaması olumlu bir yan etki olarak nitelendirilebilir; dünyanın pek çok bölgesinden gelecek ziyaretçiler burayı ucuz bulacaktır.
Görüşmeler halen devam emektedir fakat Yunanlar kendilerine Avrupa Komisyonu tarafından sunulan teklifi geri çevirmişlerdir. Sonrasında Yunanistan da kendi teklini iletmiştir. Her ne kadar Avrupa Birliği Komiseri Pierre Moscovici borç anlaşmasının çok yakında olduğunu ifade etse de, IMF ile Yunanistan arasındaki görüşmeler dün kopma yaşamıştır. IMF sözcüsü Gerry Rice, her iki taraf arasında büyük fikir ayrılıkları bulunduğunu ve bir uzlaşmadan çok uzak olduklarını dile getirmiştir.
Yunanlar hala Euro uygulamasından ayrılmaları halinde ortak para biriminin sonun başlangıcına geleceğine inanmaktadırlar - bu inanç, durumu ne kadar yanlış idrak ettikleri ortaya koymaktadır. F1 efsanelerinden Graham Hill'in ölümüne yol açacak bir kazanda önce söylediklerinden alıntı yapmama izin verin: "Vakit nakittir ve benim kaybedecek hiç nakdim yok"...