Yunanistan çalkantılı sularda boğulmaktan kurtulabilmek için Perşembe günü bitimine kadar bir plan yapması gerekmektedir. Ülkenin akla yatkın bir teklifle gelmesi durumunda konu Pazar günü yapılacak Avrupa Birliği Liderleri Acil Zirvesi'nde değerlendirilecektir. Yunanistan herhangi bir plan sunmaz veya sunduğu plan kabul edilmez ise Euro Grubu üyeliğini kaybeden ilk ülke haline gelecektir - bundan sonra ülke finansal açıdan kendi başının çaresine bakmak zorunda kalacaktır.
Yunan halkının büyük bir bölümü ve hatta hükümet ülkenin Euro Bölgesi'nden ayrılması taraftarı değildir. Euro Bölgesi liderleri, Başbakan Alexis Tsipras'ın kendileri son beş aydır sürekli bir şekilde oyalamasına karşın ciddi bir sabır sergilemişlerdir. Fakat görünüşe göre bardağın taşacağı noktaya bu Pazar günü ulaşılacaktır.
Her iki taraf da suçu diğerinin üzerine atarken, yeteri kadar taviz vermediği konusunda şikayet etmektedir fakat işler suçlunun kim olduğunun öneminin kalmadığı bir noktaya gelmiştir. Yunanistan'ın tutunduğu dal kopmak üzeredir ve Euro Bölgesi liderleri karşılarında tuğladan bir duvar bulmaktadır.
Avrupalı liderlerden altısının sabrı tükenmiştir ve eğer önümüzdeki saatler içerisinde kabul olasılığı bulunan bir teklif sunulmaması halinde Avrupa Merkez Bankası ülkenin bankalarına olan para akışını kesecektir. Yani ülke ya başka kaynaklar vasıtasıyla para bulacak yada ekonomik kaos ve finansal çöküşün beraberinde getirecekleri ile yüzleşmek zorunda kalacaktır.
Euro Değişim Yaşamadı
Görünüşe göre, bütün bunlar yaşanırken, diğer blok üyeleri durumdan çok az etkilenmektedir. Euro da piyasada tutunmaktadır. Euro Stoxx 600 Çarşamba günü %1 oranında tırmanış sergilerken, Euro hafif bir değişim yaşamıştır.
İnsanlar her ne kadar fırtınanın ortasında sakinliklerini muhafaza etmeye çabalasa da büyük şehirlerde yaşayanlar -nakit paranın bir süre sonra tükeneceğini bildiklerinden- kredi kartları ile alışveriş yapmak üzere dükkanlara akın etmektedir. Bu alışveriş çılgınlığı sadece varlıklı olanlarla sınırlı değildir.
Panik halk arasında saltanat sürerken Yunanlılar kendilerini ve ülkelerini bekleyen gelecekten korku duymaktadır. Bankaların kapalı kalması, Euro Bölgesi üyeliğinin kaybedilmesi, tamamen yeni bir finansal sistemin uygulamaya konması gibi pek çok konunun yarattığı endişelere göğüs germeye çalışan halk işlerine güdüp gelirken bile gelişmeleri her dakika başı akıllı telefonlarından takip etmektedir.
Bazı Yunanlıların öncelik verdiği konu ellerinde kalan nakit ile vergi veya benzeri borçlarını tamamen kapatmak olmuştur - böylelikle işlerin ters gitmesi ve bankadaki paralarını kaybetmeleri halinde mevduatları garanti altında kalacaktır.
Tabi herkesin bunu yapacak gücü yoktur ve bu da insanları başka türlü yollar bulmaya sevk etmektedir. ATM'lerdeki paraların tükenmesi ile birlikte insanlar evlerindeki internetin başına geçerek paralarını başka alt hesaplara veya yurtdışındaki arkadaşlarına gönderme yoluna baş vurmuştur.
Şirket sahiplerinin de elleri kolları bağlanmıştır. Bazıları borçlarını (hesaplarını kaybetmeleri durumunda batağa saplanmamak için) bir an önce sıfırlama çabasındadır. İnsanlar ödemeleri reddederek ellerindeki malları korumaya ve çok fazla nakit yığını altında ezilmeme arzusundadır.
İşler hiç de iyi gözükmüyor.