Yunan halkı 5 Haziran tarihinde sandık başına gitmiş ve yeni ekonomik reformlar gerektiren AB yardım paketinin reddedilmesi yönünde oy kullanmıştı. Kendilerine Euro Bölgesi'ndeki ortaklarının aman tanıyacağı ve 24 saat içinde de bankaların açılacağı ayrıca 48 saat içinde daha iyi koşullara sahip bir anlaşma koparılacağı vaadinde bulunulmuştu. Bu vaatler tamamen gerçek dışıydı (hayal gücünü gerçekten zorlayan cinsten). Referandum sonrasında bankalar kapalı kalmaya devam etti (günlük 60 Euro para çekme limiti getirildi) ve Euro Bölgesi'ndeki ortakları görüşmelere yeniden başlamak konusunda hiç de aceleci davranmadı.
Tüm bunların ertesinde Yunan hükümeti, 80 milyar Euro tutarında, üçüncü yardım paketini istedi - fakat bu yardımı alabilmek için yapmaya hazır olduklarını belirttikleri reformlar ortaklarının taleplerinden bile öteye geçmişti. Doğal olara, bu durum, yönetimdeki Syrzia'nın kendi içindeki bazı saflara ateş düşmesine yol açtı. Tabi Ocak ayındaki genel seçimlerde oy toplamak için verdikleri sözlere kanan seçmenler de ihanete uğradıklarını düşünmeye başladı. Euro Bölgesi ile Yunanistan arasındaki güven o kadar diplerde sürünmektedir ki, blok üyeleri görüşmelerin başlayabilmesi için öncelikle yasaların parlamentodan geçmesini beklemiştir.
Üçüncü yardımın detayları onaylanırken Yunanistan'a Uluslararası Para Fonu'na olan ödenmemiş borcunu temizlemesi ve yakında halletmesi gereken yükümlülüklerinde sorun yaşamaması için acil fonlama sağlanmasına karar verilmiştir. Bu sayede, tabi ki Avrupa Merkez Bankası'nın da desteğiyle, bugün itibariyle Yunanistan'daki bankalar faaliyet göstermeye başlamıştır. Yine de işler geçmişte olduğundan pek farklı değildir; haftalık para çekme limiti 420 Euro yanı sıra bazı kısıtlamalar da devam etmektedir. Gelirlerin artırılması maksadıyla %13 olan katma değer vergisi %23'e çıkarılacaktır.
Yunan yönetimi her ne kadar yeni anlaşmadan hoşnut olmasa da ülkenin Euro Bölgesi'nden ayrılmasına ve finansal bir hezimet girdabına kapılmasına yol açacak bir patikaya sapmamak için şartları kabul etmek zorundadır. Trenin raydan çıkması ile sonuçlanabilecek olaylar yaşanması olasılığı henüz ortadan kalkmamıştır ve Yunanlılar son tangoyu oynadıklarının bilincine varmalıdır. Avrupalı ortakları Yunanistan'ın tesirli yapısal reformları bir an önce hayata geçirmesini istemektedir. Fakat sizin de tahmin edeceğiniz üzere onca şamatanın ertesinde sabırlar tamamen tükenmiştir.