ABD Çalışma Bakanlığı tarafından hazırlanan rapor ülke ekonomisinin Ağustos ayında sadece 173000 yeni istihdam yarattığını işaret etmektedir. Bu rakam analizcilerin tahminlerinin gerisinde kalmıştır. Çin ekonomisinin yavaşlamasına yönelik dinmek bilmeyen endişeler ve bu endişelerin ABD hisseleri üzerinde meydana getirdiği olumsuz etkiler de bir arada düşünülünce Amerika Merkez Bankası'nın faizleri Eylül ayı toplantısında artırma olasılığı düşmektedir. Bu seçim, yetkililerin beklemede kalması gerektiğini savunan Uluslararası Para Fonu'nun hoşuna girecektir - IMF, ABD'de faizlerin artmasının küresel ekonomiyi yavaşlatacağı kanaatindedir. Tabi ki Fed'in asıl hedefi ABD'deki istihdamın arttığını garantilemek ve fiyatları istikrarlı düzeylerde tutacak politikaları uygulamaktır. Kısacası, IMF'nin arzuları Fed'i pek de ilgilendirmemektedir.
Ağustos ayında işsizlik oranı %0.2 oranında düşüş kaydetmiş ve %5.1 seviyesine gerilemiştir. Bu rakam Fed'in uzun sürecek faiz oranlarını normale çevirme sürecine başlamak için gerekli gördüğü düzeydedir. Analizciler ekonominin Ağustos ayında 217000 iş temin edeceğini tahmin ediyorlardı. Bu yüzden gelen verilerin beklentilerin bir hayli gerisinde kaldığı söylenebilir. İşsizlik oranı, bugün, 2008 yılının Nisan ayından bu yana en düşük seviyelere ulaşmıştır (o ayda Küresel Finansal Kriz'in yıkıcı dalgaları ekonomiyi küçültmeye iş kayıplarına yol açmaya başlamıştı - istihdam sektörü ekonomik döngüyü gecikmeli olarak takip etmektedir.).
Yayınlanan veriler pek çok bölgede büyük piyasaların düşüşle kapatmasına sebep olmuştur. Ağustos'a ait rakamların genellikle yeni kesinleşen veriler sonrasında yukarı yönde revizyona uğradığı gerçeği, Haziran ve Temmuz ayı istihdamının aslında zannedilenden 44000 fazla olduğunun anlaşılması da piyasayı tatmin etmeye yetmemiştir. İşgücü katılım oranın daha iyi düzeylere gelebileceği ve insanların büyük bölümünün daha fazla çalışmaya yönlendirilebileceği gibi unsurların mevcudiyeti Amerika Merkez Bankası yetkililerinin elini kolunu önümüzdeki toplantıda (16-17 eylül) bağlayabilir. Sistemdeki enflasyonun endişe verecek seviyelerden düşük seyrediyor olması da Amerika Merkez Bankası'nı faiz oranlarında daha alışılageldik rakamlara geçmek konusunda zorlamamaktadır. Yani Fed'in üzerinde elini çabuk tutmasını gerektirecek bir baskı yoktur (Törpüleme sürecinin bitiminden sonraki on iki aylık dönemde Fed'i zorlayıcı bir koşul gözlenmemiştir).