Küresel Finansal Kriz'in orijini eşik altı borçlanma fiyaskosunun yaşandığı Amerika piyasalarına kadar uzanmaktadır. Genellikle, borç para verenler, borç alanların mortgage ödemelerini aksatmadan düzenli bir şekilde yapabileceğinden emin olmak isterler. Bu yüzden, eşik altı olarak tabir edilen, kredi notu yetersiz veya sağlam bir istihdama sahip olmayan, kişilere kredi vermezler. Öte yandan, Michael Milken'in çöp statüsündeki tahvillere yönelik uygulamasından esinlenilerek (yatırım yapılamaz olarak nitelendirilen tahvillerin büyük bölümünün vade süresi bitiminde ödeme yapabildiği düşüncesi) burada da benzer bir yöntem kullanılmıştır. Ana fikir, eşik altı olarak değerlendirilen bireylerin büyük bir çoğunluğunun da borçlarını sonuna kadar ödeyebileceği ve bu tip kredilerin bir öbek haline getirilmek suretiyler risklerinin azaltılabileceğidir. Eşik altı bireylerin bir kısmı ödemelerini yapamasa bile bunlardan doğacak kayıplar diğerlerinden elde edilen gelirler sayesinde karşılanabilir mantığı ile hareket edilmiştir (tabi ki bu bireylerin ödeyeceği faiz oranı diğerlerine nazaran fazla olmaktadır). Fakat burada çok bariz bir hata yapılmıştı ki onu da ağzının tadını bile bozuk yumurtadan yapılmış omleti yediremeyebilirsiniz sözüyle özetleyebiliriz.
Küresel Finansal Kriz'i takiben borç verenlerin daha yüksek kredi notu ve ön ödeme talep etmeleri mortgage almayı daha da zor bir hale getirmiştir. Neticede borç verenler artık hem aldıkları riskleri hafifletmek hem de bilançolarını gelecek şok dalgalarına hazır hale getirme yoluna gitmişlerdi. Kredi alacaklardan %25 veya daha fazla depozito istenen zamanlar olmuştu. İşler bir ara o kadar kötüye gitmişti ki İngiltere hükümeti "alım yardımı" programı (alınacak konutun %20'ye kadar ulaşan bir kısmının garanti altına alınması) başlatmak zorunda kalmıştı. Bu program gelecek sene sona erecektir. Bugün istenilen ön ödeme yaklaşık %17 gibi bir düzeyde bulunmaktadır. Bütün bunlara rağmen, iyi haber bir süre önce gelmiştir. İngiltere'de mortgage verenler işlerin eskiden olduğu gibi normale dönmeye başladığının müjdesini vermiştir.
Ulusal İnşaat Derneği ve Santander, bazı müşterilerin aldıkları konutun değerinin %95'ini teminat olarak gösterilebileceğini açıklamıştır. Yani kredi alacak sadece alacakları kredinin %5'ini depozito olarak temin etmek zorunda kalacaktır - şu an için ortalama bir konut düşünülürse 13850 sterlin. NBS bu koşullardaki krediyi en son 2008 yılında verebilmekteydi. Bu kredi halen İngiltere Merkez Bankası'nın uyguladığı %0.25 oranından yukarıda, %4 düzeylerindedir. Yine de attıkları adım, finansal sektörün gelecekten biraz daha emin olmaya başladığını göstermektedir.