Birleşik Krallık bir zamanlar kömür üretimi, çelik yapımı, gemi inşaatı ve ağır mühendislik gibi ağır endüstriye dayalı bir ekonomiye sahipti. Seneler içerisinde yaşanan değişim İngiltere'nin ağır endüstriden hizmet sektörüne kaymasına yol açmış ve Londra'yı dünyanın en önemli finans merkezlerinden birisi haline getirmiştir. Bu değişimin gerisinde filozofik ve politik nedenler yatmaktadır; Muhafazakarlar, Sosyalistlerin -ticaret sendikaları ile aralarında bulunan çok sıkı bağlar dolayısıyla- çok fazla güce sahip olduklarına inanmaktaydılar ve tabi bir de piyasadaki rekabet koşullarındaki başkalaşım vardı. Kısaca özetlemek gerekirse, en nihayetinde ağır mühendisliğin, demir ve çelik alımının denizaşırı kaynaklardan alınması çok daha ucuza gelmeye başlamıştı. Tüm bunlara rağmen, kapasitenin bir bölümü İngiltere'de kalmıştı.
İngiltere'de çelik üretimi tehdit altına girmektedir zira piyasada arz fazlalaşırken inşaat projelerinin küresel bazda yavaşlaması talebi düşürmektedir.
İngiltere bir süre önce Avrupa Topluluğu'nu çelik üretimi endüstrisindeki krizi görüşmek üzere toplantıya çağırmıştır, sonuçta bu durumdan sadece İngiltere etkilenmemektedir. Avrupa'daki çelik üreticileri Çin'i piyasaya sübvansiyonlarla desteklenen çeliği Avrupa piyasasına boca etmekle suçlamaktadırlar. İngiltere çelik sektörü bu yıl binlerce kişiyi işten çıkartmıştır.
İngiltere İş, Yenilik ve Yetenekler Bakanı Sajid Javid, Avrupa Birliği Ticaret Komiseri Cecilia Malmstrom ile birlikte diğer komisyonların üyelerinin dikkatini bu konuya yöneltmeye çalışmaktadır. Gazetecilere bir demeç veren Javid, "Çelik konusunu Avrupa Birliği'nin ajandasında ilk sırada görmek istiyorum. Sadece İngiltere'deki değil tüm Avrupa genelindeki çelik endüstrisi hayale edilemeyecek derecede büyük zorluklarla karşılaşırken kenara çekilip izleyemeyiz. Hükümet Avrupa Birliği ve Avrupalı ortaklar ile birlikte çalışarak çelik endüstrisini desteklemek istiyor" demektedir. Tabi Avrupa'nın geri kalanıyla beraberce yapılacak ortak bir hareket İngiltere'nin 2017 yılının sonlarına doğru topluluktan ayrılması durumunda çok zor bir hale gelecektir.
Avrupa Birliği'nde çelik üretimi yüksek enerji masrafının yanı sıra sıkı çevreyi koruma yasalarına uyma zorunluluğunu da beraberinde getirmektedir. Tabi, başta Çin olmak üzere, bazı ülkelerin bu tip sıkıntılar çekmemeleri bu iş sahasını Avrupalı üreticiler için bir hayli çetin kılmaktadır.