Avrupa Merkez Bankası'nın rolü: "Euro'yu idare etmek, fiyatları istikralı bir düzeyde tutmak ve Avrupa Birliği'nin ekonomi ve para politikalarını yönetmektir". Bu açıklamadan da anlaşılacağı üzere, merkez bankasının görevi sadece ortak para birimini kullanan 19 ülkenin işleri ile sınırlıdır fakat Euro Bölgesi içerisinde alınan karar en nihayetinde 28 üyeye sahip Avrupa Topluluğu'nu da etkilemektedir.
Avrupa Merkez Bankası, fiyat istikrarının Euro Bölgesi dahilinde ekonomik büyümeyi harlandıracağını ve istihdam oluşumunu destekleyeceğine inanmaktadır. Diğer merkez bankaları gibi az oranda bir enflasyonun gerekliliğine inanıldığından blok içerisinde enflasyonun %2 hedefine yakın olması arzulanmaktadır.
Eurostat tarafından yayınlanan verilere göre -%0.1 olan enflasyon Eylül ayından Ekim ayına kadar geçen süre içerisinde %0 seviyesine ulaşmıştır. Hareket yönü doğru olmasına karşın, hedeflenen seviyeye erişilmesi için halen çok büyük mesafe kat edilmelidir. Ağustos ayında %10.9 seviyesinde bulunan Euro Bölgesi işsizlik oranı Eylül ayında %10.8 seviyesine gerilemiştir. 2000 yılının başında bloktaki işsizlik %9.2 düzeyindeydi ve Küresel Finansal Kriz'in yaratmaya başladığı tahribat öncesinde %6.8 seviyelerine kadar gerilemişti. Kısacası nereden bakarsanız bakın bloktaki işsizlik halen çok yüksek bir düzeydedir. Daha geniş bir alanı kaplayan Avrupa Topluluğu rakamlarına bakıldığında ise %9.4 seviyesinden %9.3 seviyesine düşüş yaşandığı anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, önce ekonomik krizin ardından da borç krizinin vurduğu ülkeler (Yunanistan, İspanya, Portekiz, İrlanda ve İtalya) bu tabloyu bozmaktadır.
Bölgesel istihdam verileri bir hayli karmaşıktır; Almanya'da işgücünün sadece %4.5'ü işsizken Yunanistan'da bu rakam %21.6 düzeyindedir. İnsanların yeniden üretime dönmesini sağlayacak tedbirler hem sosyal güvenlik masraflarını azaltacaktır hem de vergi gelirlerini yükseltecektir.
Bu koşullardan dolayı, enflasyon ve istihdam rakamlarının durumuna bakılırsa, Avrupa Merkez Bankası'nın gerek enflasyonu alevlendirmek gerekse ekonomik büyümeyi hızlandırmak maksadıyla para politikalarını daha da gevşeteceği spekülasyonları kamçılanmaktadır.