Resesyon döneminde firmalar masraflarını azaltmak ve ödeme güçlerini koruyabilmek için -işler yoluna girene kadar- bünyelerinde barındırdıkları personel sayısını azaltmak zorunda kalabilirler. Tabi ki bu karar büyük bir tereddütle alınmalı ve işin finansal durumu mecbur bırakana kadar uygulamaya konulmamalıdır. Siparişlerin ardı arkasına gelmesi ile birlikte, artan talebi karşılayabilmek maksadıyla firmaların işçi alımına başlaması gerekecektir. Fakat anlaşılabilir sebeplerden dolayı, yöneticiler bu kararı bir süre geciktirmektedir zira daralma periyodunun bittiğinden emin olmak istemektedirler. Alışılagelmiş bu döngü Küresel Finansal Kriz'in yarattığı tahribat ertesinde gözlenmemiştir - Euro Bölgesi'ndeki yüksek işsizlik oranı da aynı yönde delil sunmaktadır. Bunun başlıca sebeplerinden birisi de kriz neticesinde yatırım fonların zayıf kalması (bankaların bilançolarını iyileştirmekte zorluk çekmesi) ve küresel talebin yeni şoklara açık bir şekilde azalmasıdır.
Göreceli bir şekilde yüksek seyreden işsizlik oranı, düşük katılım oranı ve hali hazırda çalışan fakat çalışma saatlerini artırmak isteyen büyük bir grup insan gibi faktörler merkez bankalarının faiz oranlarını tarihlerinin en düşük düzeylerinde bırakmalarında önemli role sahiptir. Fakat ABD tarım dışı istihdam verileri ve İngiltere işsizlik verileri bu durumu pek de uzak olmayacak bir gelecekte değiştirebilir.
İngiltere İstatistik Ofisi (ONS) tarafından yayınlanan en son rakamlar işsizlik oranının 2008 yılının 2nci çeyreğinden bu yana gözlenen en düşük seviyelere gerilediğini ortaya koymaktadır. Şu anda %5.3 olarak açıklanan rakam 1.75 milyon insanın işsizlik sigortasından yararlanırken aktif bir şekilde iş aradığı anlamına gelmektedir. Bu rakam 3üncü çeyrekte 103000 azalmıştır. İşgücüne dahil olarak kabul edilenlerin sayısı ise -2nci çeyreğe kıyasla- 177000 düşmüştür. İşgününe dahil insan sayısı 31.2 milyon düzeyinde erişmiştir fakat 2014 yılı ile mukayese edildiğinde rakamın 420000 gerilediği anlaşılmıştır.
İngiltere'de enflasyon hedeflenen %2 seviyesinden bir hayli geridedir; aslına bakarsanız şu an için -%0.1 düzeyindedir. Faiz oranlarındaki bir artış enflasyonu daha da bastırabilir fakat buna rağmen istihdam verileri faizlerin normale döndürülmesi sürecinin başlatılması lehine bir tablo çizmektedir.