Japonya'dan kısa bir süre önce açıklanan veriler ekonominin 3üncü çeyrekte %0.2 oranında küçüldüğünü ortaya koymaktadır. Ülkenin ikinci çeyrekte de %0.3 küçülme yaşamış olmasından dolayı ekonomi artık resmen (Küresel Finansal Kriz'den bu yana dördüncü kez) resesyonda sayılmaktadır. Daralma analizcilerin tahminlerinden de ötede gelmiştir ve bu durum zayıf yerel talebe dayandırılmaktadır - cansız küresel talep de Japonya'nın ihracatını zedelemeye devam etmektedir. Bu bulgulara karşın kişiler tüketimin 2nci çeyreğe kıyasla %0.5 oranında arttığı da görülmektedir.
Bu zayıf veriler büyük ihtimalle Japonya Merkez Bankası'nın -ekonomiyi desteklemek adına- para politikalarını yakın gelecekte daha da gevşetmesinde önemli rol oynayacaktır. Para politikasının gevşetilmesi aynı zamanda Japon yeninin de zayıflaması sonucunu doğuracaktır ki bu da Japonya'nın ihraç ettiği şeylere yardımcı olacaktır. Yatırımcılar Japonya Merkez Bankası'nın haftalar önce yapacağı beklentisindeydi. Bu yüzden, atacakları adım büyük bir sürpriz yaratmayacaktır.
Japon firmaları mükemmel kazançların keyfini çıkarmıştır fakat bunları maaşlara yansıtmak konusunda bir hayli isteksizlik göstermişlerdir (çalışanlara verilen ücretin artması harcamayı ve doğal olarak da talebi körükleyecektir). Dahası, yatırım harcamaları, %0.4 tahminlerin üç katından da fazla, %1.3 oranında azalmıştır - bu rakam gerilemenin ikinci ardışık çeyreğe taştığını ifade etmektedir.
Japonya Ekonomi Bakanı Akira Amari, ekonomik verilerin oluşturduğu tabloya rağmen iyimserliğini sürdürmüştür: "Denizaşırı gelişmelerden kaynaklanan risklerin devam etmesine karşın ekonominin -şu zamana kadar hayata geçirilen destek tedbirlerinin etkilerinin katkısıyla- ılımlı bir iyileşme sürecinde hareket edeceği beklentisini taşımaktayız"
Geçen Nisan ayında artırılan satış vergilerinden bu yana tüketici harcamaları fazlalaşmıştır fakat yerel talebin azalacağı korkuları ikinci bir vergi artırımının önüne geçmiştir. Bu artırım ile hazineye giren gelirin artırılması hedeflenmekteydi. Japonya'nın yaşlanan bir topluma sahip olması sosyal güvenlik masraflarını tırmandırmaktadır.