Eğer insanlık tarihi bize bir şey öğrettiyse, o da geleceği tahmin edemeyeceğimizdir. Yapabileceğimiz en iyi şey şimdiki zamanın biraz ötesi hakkında fikir yürütmektir: Yağmur yağıyor ve gökyüzü kara bulutlarla kaplı; o halde bir süre daha yağmur yağacak. Yine de, hayatımızda yaptığımız seçimlerin büyük bir bölümünü geleceğin nasıl olacağını en iyi şekilde tahmin ederek gerçekleştiririz. Örneğin, kulağa mükemmel gelen iş teklifini kabul etmek için ailenizi başka bir kente veya ülkeye taşır mıydınız? İş dünyasında da benzer kararlar verilmektedir; pek çok değişimi beraberinde getirebilecek bir konuda verilecek karar firmanın o konu hakkındaki düşüncelerine bağlıdır.
Merkez bankalarının "Son kullanıcı"ya ekonomide neler olup bittiğini ve makroekonomik politikaları anlatmasına "Geleceğe Yönelik Rehberlik" adı verilmektedir. İngiltere Merkez Bankası'nın geleceğe yönelik rehberliğine göre faiz oranları bu yıl kademeli bir şekilde yükseltilmeye başlanabilir. Faiz oranlarının yukarı yöndeki hareketinin başlayacağı hususu aslında 2014 yılına rastlamaktadır ve o yıl çoktan geçmiştir. Analizcilerin büyük bölümü oranların gelecek senenin sonuna kadar aynı düzeyde kalacağı beklentisini taşımaktadır. Faizlerin artırılmasına yönelik zamanlama ve kademelerin büyüklükleri merkez bankasının kontrolündedir (çoğunlukla!). Geleceğe yönelik rehberlik, faiz oranlarının alışılmış seviyelere yükselmesi sürecinin uzun ve nazik bir süreç olacağını anlatmaktadır.
İngiltere Merkez Bankası Başkanı Mark Carney konuyu şu sözlerle izah etmektedir: "Petrolün son on gün içerisinde %12 düşeceğini biliyor muydum? Hayır, bunu bilmiyordum.
Çinliler bana para birimlerinin dolar ile bağını koparmaya başladıklarını 12 ay önceden çıtlatmamışlardı. Ben bunun farkına varmadım. Fakat yine de karar verme sürecimi yönlendiren şeyleri mümkün olduğunca hassas bir şekilde yakalamaya çalışmaya devam edeceğim".
Görünüşe göre bu geleceğe yönelik rehberlik dedikleri bir hava yolunun gelecek ayki seferinden ziyade "uzun ve koyu tenli bir yabancı ile karşılaşacaksın" demek oluyor. Her şeye rağmen, halen bazı şeyleri kesin bir şekilde tahmin edebiliriz. Örneğin, güneş sabahları doğmaya devam edecek, faiz oranları bulundukları rekor düşüklükteki seviyelerden "yakın zamanda" yukarı hareket edecek - fakat bu yakın zamanda kavramı da çok değişken olabiliyor!