Start Trading Now Get Started

ABD'de İstihdam Artışı Çıtanın Gerisinde mi Kalıyor?

By Sara Patterson
deneyimli bir yazar olmasının yanı sıra eski bir uluslar arası ilişkiler öğrencisidir.
Politika bilim dalında Master Derecesine sahip olan Sara, geçtiğimiz yıllar içerisinde kolej seviyesindeki öğrencilere İngilizce eğiterek ve çeşitli internet kuruluşlarında çalışarak hayatını kazanmıştır.

ABD Çalışma Bakanlığı tarafından hazırlanan en son raporda ülkedeki işsizlik oranının Ocak ayında %4.9 seviyesine gerilediği belirtilmektedir; 2015 yılının sonunda açıklanan %5 seviyesinin de aşağısına inilmiştir. Uzun vade ortalamasının %5.82 düzeyinde olduğu düşünülürse, bu rakam dünyanın en büyük ekonomisinde işlerin tıkırında gittiğini belirtmektedir (1948 ile 2016 arasındaki dönemi kapsayan bir ortalama değere sahip olsak da işsizlik oranı hesaplanırken kullanılan metotların zaman içerisinde değiştiği unutulmamalıdır). Ne olursa olsun, 1982 yılında kaydedilen rekor %10.8 veya Küresel Finansal Kriz'in en fırtınalı dönemlerinin yaşandığı 2009 yılından gözlenen %10 seviyelerinin çok gerisinde bulunmaktayız. Bugün yaklaşık olarak 7.8 milyon Amerikalı işsiz olarak değerlendirilmektedir.

Amerika'daki işsizlik oranı yatırımı özendirecek bir niteliktedir fakat ekonominin geçen ay "sadece" 151000 yeni iş yarattığı haberi piyasaları aşağı çekmeye yetmiştir. Aslına bakarsanız Amerika Birleşik Devletleri'nin "tam istihdam" düzeyine geldiği söylenebilir - bu, tabi ki her isteyenin iş sahibi olduğu anlamına gelmemektedir; bunun anlamı ekonominin bir dengede olduğu, ekonomik zayıflık veya enflasyon baskısından özgürce hareket ettiğidir. Eğer bu gerçekse, istihdam temini biraz daha ılımlı çerçevede gözlenebilir - yani "iyileşme fazı"ndan ziyade artan nüfustan kaynaklanan değişimi karşılayacak şekilde. Firmaların iş saatlerini dolduracak eleman yerine daha iyi eleman arayışına gitmeleri ise maaş artışının körüklenmesine neden olmaktadır.

Tüm bunlara rağmen, göreceli açıdan zayıf, bu veriler yatırımcıların karamsar bir ruh yapısına sahip olmaları nedeniyle satışları tetiklemeye yetmiştir. Yaşanan bu son "kriz" yatırımcıların güvenli limanlara yönelme isteğini tetiklediğinden Japon yeni diğer para birimleri karşısında hızla değer kazanmıştır. Dün gelinen nokta Japonya Merkez Bankası'nın negatif faiz ilanından önceki seviyelerin de gerisindedir. Eğer hisse senetleri piyasaları yukarı hareket ederse, Japon yeninin zayıflaması söz konusu olacaktır.

 

Sara Patterson
About Sara Patterson
deneyimli bir yazar olmasının yanı sıra eski bir uluslar arası ilişkiler öğrencisidir.
Politika bilim dalında Master Derecesine sahip olan Sara, geçtiğimiz yıllar içerisinde kolej seviyesindeki öğrencilere İngilizce eğiterek ve çeşitli internet kuruluşlarında çalışarak hayatını kazanmıştır.
 

En Sık Ziyaret Edilen Broker Değerlendirmeleri