Japonya'dan kısa bir süre önce yayınlanan rakamlar ülke ekonomisinin 2015 yılının 4üncü çeyreğinde %0.4 oranında daraldığını göstermiştir. Diğer taraftan, sonradan kesinleşen verilerin eklenmesine bağlı olarak 3üncü çeyrek verilerinin revizyona uğradığı ve görülmektedir. Buna göre, ekonominin 3üncü çeyrekte sanıldığı gibi %0.8 oranında küçülmediği, aksine %1 oranında büyüdüğü anlaşılmaktadır.
Japonya, para birimi yeni zayıflatmanın ülkenin ihraç ürünlerini dış piyasalarda daha rekabetçi bir hale getireceğini ve bu sayede büyümeyi güçlendireceğini ummuştur. Fakat bu strateji bir yere varamayacak gibi görünmektedir. 2016 yılının ilk çeyreği yavaşça akıp giderken hisse senetleri piyasalarındaki panik havası yatırımcıları güvenli bir para birimi olarak kabul edilen Japon yenine yönlendirmiştir. Bu durum, daha önce 120.60 seviyelerinde olan USD/JPY paritesini şu an bulunduğu 114.70 seviyesine geri çekmiştir. Kısa bir süre önce 111.4 seviyesine kadar gerileyen parite, geçen sene 125.60 gibi bir zirveye temas etmişti (parite o zamanda bu zamana yokuş aşağı gitmektedir).
Japonya Merkez Bankası, para birimini devalüe etmek maksadıyla negatif faiz oranları uygulamasına başlayacağını ilan etmişti fakat bu sayede elde edilen kazançlar çok kısa ömürlü olmuştur; zira Çin borsalarında meydana gelen satışlardan ürken yatırımcılar kendilerini bir kez daha Japon yeninin kollarına atmışlardır. Görünüşe göre hisse senetleri piyasaların toparlanması ve yeniden ralliye başlaması Japon yeni üzerindeki satış işlemlerini hızlandıracaktır fakat genel durum küresel piyasalara karamsar bir bakışın hakim olduğunu işaret etmektedir.
Japon hükümeti, ülke ekonomisine enflasyonu geri getirebilmek için can atmaktadır - deflasyon, tüketici taleplerini azalttığı için ekonominin hızını kesmektedir. Merkez bankasının hedefinin %2 olmasına karşın, enflasyon şu anda %0.2 seviyesindedir (daha önceki okuma %0.3 düzeyindeydi). Enflasyon baskısının hafiflemesine yol açan faktörlerin başında petrol ve gaz fiyatlarındaki düşüş yer almaktadır. Japonya, 2011 yılındaki tsunami faciası ertesinde devre dışı bırakılan nükleer reaktörler yüzünden, enerji ihtiyacının büyük bir bölümünü ithal ettiği fosil yakıtlardan karşılamaktadır.