Hisse senedi piyasalarındaki yatırımcıların (ve üretim yapanların) aksine, insanların büyük bir bölümü ucuz petrolün iyi bir şey olduğunu düşünmektedir. Varil başına 116 USD ödenen Brent ham petrolünün şu anki seviyesine, 34 USD, gerilemesi pek çok ülkede istasyonlarda satılan benzin fiyatlarının gerilemesine neden olmuştur (fiyatların üçte birine düşmesi sizin deponuzu üçte bir fiyatına doldurduğunuz anlamına gelmese de ne kadar az öderseniz tabi ki o kadar iyidir). Petrol fiyatlarının ucuzlaması, eğer petrokimya alanında büyük yatırımlarınız varsa veya ekonomisi petrole dayanan dünyanın en büyük üreticilerinden birisi iseniz hiç de iyi bir haber değildir.
Venezüella, dünyanın en büyük petrol rezervlerine sahip ülkelerinden birisi olarak değerlendirilmektedir ve ülkenin zenginlikleri -ihracat gelirlerinin (bu aynı zamanda hükümetin elde ettiği gelirin yarısı anlamına gelmektedir) bu kaynaktan sağlanmasından ötürü- fiyatlarla doğru orantılı olarak değişmektedir. Bu sebepten ötürü, petrol fiyatlarının tepetaklak olması ile birilikte, ülke ekonomisinin 2015 yılında %10 küçülmesi hiç de yadırganmamaktadır. Enflasyonun %160 gibi göz yaşartan bir seviyede olduğu ülkede işsizlik oranı %8.1 düzeyindedir.
Venezüellalılar yıllardır en ucuz yakıtın keyfini çıkarmaktaydı, ta ki benzinin pompa fiyatı (kısa bir süre önce) %6000 artırılana kadar. Daha önce litre fiyat 0.01 USD olan 98 oktan süper benzinin fiyatı yeni zam ertesinde 0.60 USD düzeyine fırlamıştır. Aslında bu fiyat nereden bakarsanız bakın halen ucuzdur ama gelin siz bunu 20 yıldır bir kez bile benzine zam görmemiş Venezüellalılara anlatmayı deneyin!
Hükümetin bu hamlesi petrole sağlanan sübvansiyonun yıl bazında 800 milyon Amerikan doları azalmasına yol açacaktır. Ülkede devletin işlettiği petrol kuruluşunun, Petroleos da Venezuela, 2013 yılındaki sübvansiyon giderinin 15.2 milyar dolar olduğu tahmin edilmektedir.