İngiliz halkı Haziran ayı içinde gerek ülkenin gerekse Avrupa Birliği'nin kaderini etkileyecek bir seçim yapmak üzere sandık başına gidecektir. Tartışmalar şu ana kadar her iki ihtimalin sonuçlarına yönelik tahminler etrafında yoğunlaşmıştır. Her iki taraf da tezini savunacak ekonomik tahmin üretmek adına pek fazla bir şey yapmamıştır. Kararın etkisinin ne kadar büyük olacağı düşünülürse, bu gerçekten utanç vericidir.
Londra Ekonomik Okulu içerisinde yer alan Ekonomik Performans Merkezi, Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliği'nden ayrılması halinde İngiltere'de hanehalkı gelirinin senelik ortalama 1400 sterlin azalacağını tahmin etmektedir. Uzun vadede ise bu rakamın 6400 sterline çıkabileceği düşünülmektedir.
Ekonomik Performans Merkezi, İngiltere'nin Avrupa Birliği'nde ayrılması neticesinde elde edebileceği avantajların hiçbir şekilde bu rakamı gölgede bırakamayacağına inanmaktadır. İngiltere'nin AB'den ayrılarak Avrupa Serbest Ticaret Birliği'nden (EFTA) faydalanmak istemesi durumunda bile AB'ye vergi ödemek zorundadır. İngiltere ticaretinin yarısını Avrupa ülkelerine gerçekleştirmektedir ve ticaretin gerçekleşmesini etkileyecek için neredeyse hiçbir bariyer mevcut değildir. İngiltere, Avrupa Birliğinden ayrılması halinde zaman içerisinde yapılacak yeni anlaşmaların sağlayacağı faydalardan da mahrum kalacaktır. Bunun yanı sıra, İngiliz ürünleri hem daha fazla vergi ödemeye mahkum olacaktır hem de ürünlerinin AB standartlarına uygun olduğuna dair sertifika almaları gerekecektir.
Raporu hazırlayanlar İngiltere'de uzun vadede üretimin ve ticaretin azalacağı sonucuna (gayri safi yurt içi hasılanın %6.3 oranında azalacağına - kişi başına 6400 sterlin) varmışlardır. Buna ek olarak, ülkenin Avrupa Serbest Ticaret Birliği'ne katılması durumunda bile Avrupa Birliğine vergi ödemesi gerekeceğine dikkat çekilmektedir. Raporda ayrıca İngiltere'nin anlaşmalar hazırlanırken söz sahibi olamayacağı da belirtilmektedir. Avrupa Serbest Ticaret Birliği üyeliği de blok ülkelerinin vatandaşlarına ikamet ve çalışma serbestisi getirmektedir. İsviçre'nin göçmenlere sınırlama getirilmesi yönünde yaptığı referandumun sonucunun etkileri henüz tam olarak su yüzüne çıkmamıştır fakat İsviçre'nin AB öğrenci değişimi programına katılımı ertelenmiştir.
Ayrılmaya Oy Verin yöneticisi Matthew Elliot, yapıcı bir açıklamada bulunmaktadır:
"Bu komik söylemler daha önce İngiltere'nin sterlini terk etmesinin iyi olacağını belirten güvenilmez bir kaynaktan gelmektedir. İddialarının temeli Avrupa Birliği'nden ayrılmanın 'ticareti azaltacağı' savına dayanmaktadır. AB üyeliğinin devam etmesini savunanlar bile Birleşik Krallık'ın topluluktan ayrılması durumunda serbest ticaret anlaşmaları imzalamasının zor olmayacağını dile getirmektedir."
İngiltere'nin Avrupa Birliği'nin yapıtaşını oluşturan Avrupa'nın birleşmesi fikrine hasar verebilecek bir darbe vurması, yani gruptan ayrılmasını takiben birlik üyeleri ile hiç bir şey olmamış gibi kolay bir şekilde serbest ticaret anlaşmaları yapabileceğini düşünmek gerçekten akıl almazdır. İspanya'nın bağımsız İskoçya'nın Avrupa Topluluğu'na otomatik olarak katılamayacağını söylediğini hatırlatmak isterim (İspanya, Katalan bölgesinin de benzer bir referanduma gideceği endişesini taşımaktaydı). Sizce Avrupa Birliği'nin 27 üyesi İngiltere'nin ortak bütçeye yaptığı katkıyı sona erdirmesinden sonra bile daha önce yararlandığı koşullardan faydalanmasına izin verecek midir? Bence hayır.