Nereden bakarsanız bakın, Çin'in gerçekleştirdiği %6.7 büyüme gerçekten göz kamaştırıcıdır. Çin ekonomisi Japonya, ABD ve Euro Bölgesi ekonomilerine çok açık bir fark atmaktadır. Diğer taraftan, eğer işlere olumsuz tarafından bakmak isterseniz, %6.7 rakamı aynı zamanda Çin ekonomisinin son yedi yıl içerisindeki en düşük çeyrek dönemlik performansı anlamına da gelmektedir. 2015 yılının son çeyreğinde açıklanan %6.8 rakamına göre düşüş sergilense de ilk çeyrekteki genişleme Çin hükümetinin beklentisi ile tam olarak örtüşmektedir. Bardağın yarısını boş olarak değerlendirmeyi tercih edenler için dünyanın en büyük ikinci ekonomisinin hız kesmesi endişe vericidir - neticede hisse senetlerinin 2016 yılının başlarında büyük düşüşler yaşamasının gerisinde bu korkular yer almaktaydı. Burada asıl endişe kaynağı Çinli yetkililerin bu tahminleri nasıl bu kadar hassas ve başarılı bir şekilde (veya çok ufak sapmalarla) tutturdukları olmalıdır. Eğer bu verilere inanacak olursak, Çin'in sihirli kristal küre üretiminde lider hale geldiğini de kabul etmemiz gerekir.
Veriler altyapı ve endüstri alanındaki yatırımların (2015 yılının 1inci çeyreğine kıyasla) %10.7 oranında arttığını göstermektedir. Tüketici harcamaları ve perakende satışlar da %10.5 gibi sürpriz bir artışa tanıklık etmiştir.
Çin hükümeti 2016 yılı büyüme hedefini %6.5 ile %7 seviyeleri (Çin standartlarına göre ılımlı bir aralık) arasında belirlemiştir.
Çin, ucuz ihraç ürünlerinin dünya geneline satılması üzerine kurulu ekonomisini daha dengeli bir hale getirmek maksadıyla rotasını yerel tüketici talebine çevirmeye çabalamaktadır. Dünyanın geri kalanının ümidi, Çinli yetkililerinin bu hamlesinin ithal ürünleri için çok geniş bir yerel pazar meydana getirmesidir. Tabi ülkede üretilen ürünlerin pazar payı ile ithal ürünlerin elde edeceği pazar payı arasında nasıl bir denge kurulacağı ancak zaman gösterecektir.