Piyasaların sadece %15 ihtimal verdiği bir durum gerçekleşmiş ve Birleşik Krallık yapılan referandumda sürpriz bir şekilde Avrupa Birliği’nden ayrılma yönünde oy kullanmıştır - topluluk karşıtları %52, taraftarları ise %48.
Bu referandumun yasal olarak bir bağlayıcılığı bulunmamaktadır; daha çok bir tavsiye niteliğindedir. Yine de, Başbakan David Cameron açıklamasında insanların isteğine saygı duyulması gerektiğini ve İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılması yönündeki görüşmelerin başlatılacağını ifade etmiştir. Cameron, toplulukta kalınması yönündeki kampanyada yer almasından dolayı, kendisinin bu görüşmeler için doğru kişi olmadığını belirtmiştir. Bu sebepten ötürü, Muhafazakar Parti’nin yeni bir lider seçeceği Ekim ayında başbakanlık görevinden istifa edecektir.
Cuma günü sabahının erken saatlerinde, ayrılma taraftarlarının zaferinin işaretlerinin gelmesi ile birlikte, piyasalar hızlı bir şekilde hareket etmeye başlamıştır. GBP/USD paritesi otuz küsür yılın diplerine, 1.32 seviyelerine, gerilerken EUR/USD paritesi 1.09 seviyelerine alçalmıştır. Diğer taraftan, Londra’nın işleme başlaması ile GBP/USD paritesi de yukarı yönlü bir tepki vermiş ve piyasa Şubat ayında işlem görülen seviyelere ilerlemiştir. EUR/USD paritesi de toparlanmış ve benzer bir hareket sergilemiştir. S&P 500 endeksinin %3’ü geçen değer kaybına rağmen, ayrılık yönünde gelecek bir sonucun piyasalar üzerinde meydana getireceği tahmin edilen kadar büyük bir yıkım yapmamamış olması kayda değerdir. Yine de, New York’un açılması ile baskı bir kez daha hissedilmiştir.
Ayrılmaya yönelik görüşmelerin yaklaşık iki yıl süreceği tahmin edilmektedir - sonuçta daha önce Avrupa Birliği’nden çıkan ülke olmamıştır. Britanya, ihracatının %44’lük bölümünü AB üyesi ülkelere gerçekleştirmektedir ve bu da ekonomik entegrasyonun ne derede yüksek olduğunu işaret etmektedir.
Oylamadan çıkan sonuç Birleşik Krallık’ta bazı politik sıkıntılar da doğurmuştur ki bunların etkileri küresel çapta etki meydana getirebilir.
Ayrılma yönündeki oyların büyük bölümü Londra dışındaki seçmenlerden gelmiştir. Londra’nın haricinde bazı şehirlerin de birlik lehine oy kullandığı görülmektedir. İskoçya ve Kuzey İrlanda’nın büyük çoğunluğu birlikte kalınması için oy vermiştir. Daha önce İskoçya’nın bağımsızlığı meselesini referanduma taşıyan fakat kaybeden İskoçya Ulusal Partisi bir kez daha hareket geçmiştir. Eğer AB referandumu tekrarlanmazsa, bu kez bağımsızlıklarını ilan ederek kendileri topluluk üyeliği için başvuru yapabilirler. Her ne kadar yeni bir üyelik başvurusu gibi değerlendirilse de üye ülkelerin işlemleri hızlandırmaya çalışması mümkündür.
İskoçya’nın bağımsızlığı ve İskoçya Ulusal Partisi’nin başa geçmesi Britanya’nın nükleer silahlarına yeni bir adres bulması gerekecektir zira şu an için bu denizaltılara uygun liman sadece bu bölgede mevcuttur. İskoçya Ulusal Partisi, bağımsızlık durumunda bu limanların Birleşik Krallık donanmasına kullandırılmayacağını belirtmişti.
Kuzay İrlanda’da işler biraz daha karmaşık bir hale gelebilir. Güney İrlanda AB üyesidir ve IRA’nın siyasi kanadını oluşturan parti zamanında Kuzey İrlanda’nın Birleşik Krallık’a katılmaması için yıllar süren kanlı mücadeleler vermiştir. Sınırların yeniden belirlenmesi ile yaşanabilecek karşama riski ciddiye alınmalıdır.
Oylamanın muhtemel sonuçları şunlar olabilir:
- Avrupa Birliği’nin en büyük ve zengin üyelerinden birinin ayrılması; İngiltere topluluk kasasına önemli katılım yapmaktadır.
- Birleşik Krallık’ın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyeliğinin İskoçya’nın bağımsızlık referandumu dolayısıyla tehlikeye girmesi.
- İrlanda sorununun patlak vermesi
- Sağ kanat partilerinin Birleşik Krallık’ın politika sahnesinde güçlenmesi veya Muhafazakar partinin içerisinde sağcı unsurların hakimiyetinin artması.
Finansal piyasalra gelince, büyük hareketler mutlaka olacaktır fakat bir çöküş yaşanmasının önüne geçilebilir. Önümüzdeki günler içerisinde hisse senetleri gibi riskli yatırım araçları parıltısını yitirecektir ve daha sağlam olarak nitelendirilen altın ve Japon yeni değer kazanacaktır.
İşin ilginç tarafı anketlerin sonucu doğru tahmin etmesine karşın bahisçilerin ayrılıkçıların zaferine çok düşük bir şans tanımış olmalarıdır. Toplulukta kalınması yönündeki büyk bahislerin göreceli azlığının oranlar üzerinde oynama meydana getirdiği spekülasyonları mevcuttur.