Küresel piyasalar ve İngiliz sterlini Britanya’nın Avrupa Birliği’ni terk etmesi sonrasında yitirdikleri toprakların bir bölümünü geri kazanmıştır. Bazı kesimlerde, bu durum işlerin insanların korktukları kadar kötü olmadığı şekilnde yorumlanmaktadır - ama yanılıyorlar.
Birleşik Krallık’ın AB’den ayrılmak yönünde oy kullanması bir tsunami olarak nitelendirilebilir. İlk yaşanan deprem hızlıca geçmiştir ve etkisi hafif olmuştur (tabi yurtdışında tatildeyseniz ve henüz paranızı bozdurmadıysanız iş değişir tabi). Bu, fırtına öncesi sessizlik dönemidir. Tsunami sırasında deniz sahilden geri çekilir ve ardından dalgalar gelerek yıkıma başlar. Bu süreç ilk aşamadan çok daha uzun sürer. Burada oylamayı başlangıçtaki depreme benzetebiliriz. Birleşik Krallık hükümeti, Avrupa Birliğini terk edeceğini bildiren, 50nci maddeyi uygulamaya koymadan önce hiçbir şey değişmeyecektir. Bu sürece başlandığının ilan edilmesi ve iki yıllık sürenin geri sayıma başlaması ile birlikte artık AB’deki diğer ülkeler Britanya’ya mesafe koymaya başlayacaktır. Geleceğe yönelik ilişkilerin azalması İngiltere’yi ortak pazardan uzaklaştıracaktır. İki yıllık sürenin dolması ertesinde dalgalar sahile vurmaya, piyasaları ve sterlini tahrip etmeye koyulacaktır.
Şu ana kadar herhangi bir adım atılmadığı ve halen ayrılığın önüne geçme şansının bulunduğu düşünülecek olursa, piyasaların tırmanışı pek de şaşırtıcı gelmemektedir. Ucuz olan hisseler mevcuttur ve bunlar, belki de önümüzdeki on beş ay süresince, iyi fırsatlar verebilir. Diğer taraftan, Birleşik Krallık’ın AB’den çıkma işlemi tamamlanana ve ülkenin halen ortak pazara erişim sağlayıp sağlayamayacağı anlaşılana dek yeni yatırımlar kuruyacaktır. Bu da İngiltere’de faaliyet göstermeyi düşüşen iş çevrelerini kendilerine merkez olarak yeni yer (örneğin İrlanda) arayışına itecektir.
Britanya halkı attığı adımın kendisini nereye götüreceğini tam olarak idrak edemeden bir seçim yapmak zorunda kalmıştır zira ayrılma yönünde kampanya yapanlar ülkenin AB’den boşanması ertesinde neler olacağına dair net bir tablo çizmemiştir. İnşallah, tablonun daha net bir şekilde görünür hale gelmesi ertesinde niyetlerini teyit edecek yeni bir şans elde edebilirler. Eğer bu gerçekleşmezse, Birleşik Krallık kendi yaptığı tercihin kurbanı olacaktır.