Pekçok kişinin Birleşik Krallık’ın Avrupa’dan kopmasının beraberinde getireceği değişikliklere kafa patlatmakla meşgul olmasından dolayı ABD’de başkanlık seçimlerine yaklaşık bir ay gibi kısa bir süre kaldığını gözden çakırmak garip karşılanmayacaktır.
Amerikalı seçmenler Demokratların adayı Hillary Clinton ile Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump arasında bir tercih yapacaklardır. Bu seçimi, kadınları eski çağlara ait yöntemler ile tavlamaya çalışmasıyla övünen birisi ile kocası parlamentoyu gizli ilişkisiyle çalkalamış birisi arasında tercih yapmak olarak değerlendirmekte de özgürsünüz. Trump sadece insanların politika ve politikacılarla olan kötü tecrübelerini sömürerek halktan oy toplamaya çabalamaktadır; bunun kendisine ne derecede faydalı olabileceğini zaman gösterecek.
Hillary Clinton’un kocasının 1992 yılındaki Başkanlık seçimleri kampanyasında dediği gibi, “Aptal olan ekonominin kendisi”. Şu anda görevdeki ikinci dönemini tamamlayan Demokrat Barack Obama, koltuğa geçtiğinde Küresel Finansal Kriz’in en kötü günleri yaşanmaktaydı. Eğer Hillary Clinton seçimden galip ayrılırsa, bunda ülke ekonomisinin şu anda eriştiği noktanın da payı olacaktır.
Son açıklanan rakamlar, Eylül ayında istihdam artışının 156000 olduğunu ortaya koymaktadır; bu rakam, 180000 olan ortalama değerin gerisindedir. %4.9 olan işsizlik oranı da %5’e yükselmiştir. Buna rağmen, “tam istihdam” olarak değerlendirilen düzeye yakın bir noktada durmaktadır ve elbette zaman içerisinde bu seviyelerden de aşağı inilecektir. Bu sebepten ötürü, istihdamın hafif bir şekilde yavaşlaması Amerika Merkez Bankası açısından pek fazla bir şey değiştirmeyecektir; faizler sene bitmeden bir kez daha yükseltilecektir. 2015 yılının Aralık ayını (faizlerin uzun yıllar ardından ilk kez artırıldığı ay) düşünecek olursak, faizlerin 2016 yılında dört kez daha yukarı taşınacağının tahmin edildiğini hatırlayabiliriz. O zamandan bu yana halen yeni bir artışa imza atılmamıştır. Fed halen (kendisini geleceğe hazırlayabilmek maksadıyla) faiz oranlarını zaman içerisinde normal düzeylere çıkarmak istemektedir. Bu yüzden yetkililer önümüzdeki toplantıları değerlendirmek isteyeceklerdir.