Birleşik Krallık Zorlu Yollardan Geçecek

Theresa May’in Başbakan olmasından bu yana Birleşik Krallık’ın AB’den ayrılması yönündeki referandum sonucunun uygulanacağı defalarca tekrar edilmiştir fakat sizin de bildiğiniz üzere, işin aslı detaylarda gizlidir. Elinde tuttuğu ve kendisine güçlü bir tartışma fırsatı sunacak kartı çöpe atması (2017 yılının Mart ayında yürürlüğe koyacağını belirttiği 50nci madde) ve Avrupa Birliği vatandaşlarının Britanya içindeki hareket serbestisine son vereceği yönündeki agresif tavırları, Avrupa Adalet Mahkemesi’nden çekileceğini ve Birleşik Krallık’ın sınırlarının kontrolünü yeniden kazanacağı söylemleri Muhafazakarlar’ın son konferansında sterlinin aşırı değer kaybının sorumlusu olarak nitelendirilmiştir. Kendisi, şu ana kadar, ne parlamentoya ne de kendisine o yetkiyi ve görevi veren halka ülkenin (topluluktan ayrılması sonrasında) AB ile gelecekte nasıl bir ilişki içerisinde olacağına dair beklentilerini aktarmamıştır. Dışişleri Bakanı Boris Johnson’un “büyük anlaşmalar” ve ülkenin halihazırda sahip olduğu şartlardan daha iyi fırsatlar bulacağı yönündeki hayali açıklamalar dışında hiçbir şey bulunmamaktadır.

Hükümet içerisinde (ve dışındakiler de) Birleşik Krallık - Avrupa Birliği ekseninin tamamen kayacağı (buna gümrük birliği de dahildir) yönünde feryat edenler, gerek Avrupa Birliği gerekse dünyanın geri kalanı ile gerçekleştirilecek ticarette Dünya Ticaret Örgütü’nün kurallarının uygulanmasını istemektedir. Britanya, Dünya Ticaret Örgütü’nün kurucu üyeleri arasındadır fakat AB dahilinde yapılan ortak anlaşmalar dolayısıyla örgüt ile doğrudan bir anlaşması bulunmamaktadır. Yani işler bazılarının sandığı kadar kolay değildir.

Teknik olarak, Birleşik Krallık’ın 2019 yılının Nisan ayına (AB’den boşanma süreci neticelenene) kadar diğer ülkeler ile masaya oturması mümkün değildir. Bunun ertesinde ise Britanya’nın hazırladığı gümrük vergileri taslağını Dünya Ticaret Örgütü’nün 162 üyesine (bu üyeler arasında AB ülkeleri de yer almaktadır) sunması ve tabi onayını alması gerekmektedir. Örgüt üyelerinin Britanya’nın sunduğu koşullara itiraz etme hakkı bulunmaktadır ki böyle bir durumda görüşmeler birkaç yıl sürebilir.

Dünya Ticaret Örgütü ekonomi şefi Robert Koopman, “Bana göre görüşülecek konular olacaktır ve üyeler görüşecek bir şeyler bulacaktır. Bu, çok uzun zaman alabilir. Örgütün her üyesi kendine göre değerlendirecek ve bu beni etkiliyor diyebilecektir. Üyeler kendi çıkarlarını düşünecek” açıklamasında bulunmuştur.

Dr. Mike Campbell
About Dr. Mike Campbell
İngiliz bir bilim adamı ve serbest yazardır. Belçika, Ghent’te doktorasını yapmıştır. İngiltere’den ayrılmasından bu yana Belçika, Fransa, Monaco ve Avusturya’da çalışmıştır. Bir yazar olarak ticaret, bilim, sağlık ve çevre konuları üzerinde yoğunlaşmıştır.
 

En Sık Ziyaret Edilen Broker Değerlendirmeleri