Açıklanan son rakamlara göre Birleşik Krallık’ta işsizlik Eylül ayına kadarki üç aylık sürede 37000 azalma kaydetmiştir. Ulusal İstatistik Ofisi’nin verilerine göre işsizlik oranı son 11 yılın en düşük düzeyinde, %4.8 seviyesinde, bulunmaktadır. Bu rakam, “tam istihdam” olarak tanımlanan orana “yakın” bir seviyededir. İş arayanların kolayca iş bulabilir bir hale geldiğini temsil eden bu kavram ufukta görünse de, rakamların detayına inmekte fayda vardır.
Birleşik Krallık’taki referandum döneminde Avrupa Birliği’nden gelen göçmenlerin Britanyalıların işlerini elinden aldığı ve ücretleri aşağıya çektiği yönünde bir fikir aşılanmıştı. Fakat ülkenin tam istihdama bu kadar yaklaşması bu fikrin tamamen boş olduğunu ortaya koymaktadır. Ticaret örgütleri ve ekonomi kuruluşları, göçmenlerin maaşları azalttığı yönünde somut bir kanıt olmadığını o günlerde dile getirmişlerdi. Diğer taraftan, Donald Trump’ın ABD başkanlık yarışını kazanması da insanların artık gerçeklerle pek fazla ilgilenmediğini ortaya koymaktadır.
Ulusal İstatistik Ofisi’nin yaptığı anketlerden elde edilen sonuşlara göre, işsiz sayısı 1.6 milyondur ve bunun doğruluk oranı %95’tir. Diğer bir deyişle, yanılma payı olarak karşımıza çıkan 75000, işsizlik oranının gerilediğini söylemek için yeterli değildir. Rakamlar netlik sağlayacak bir düzeyde olmasa da işsizliğin azalma eğiliminde hareketini sürdürmesi sevindiridir.
David Freeman, Ulusal İstatistik Ofisi’nin raporu hakkında yorum yaparken, “İşsizlik son on yılı da aşkın bir sürenin en düşük seviyelerine gerilerken, istihdam rekor seviyelere erişmiştir” ifadesini kullanmıştır. BBC ekonomi şefi Suren Thiru ise, “Yüksek enflasyona rağmen, isithdam piyasası ve ekonomik şartların gelecek yılda bastırılmış bir düzeyde kalacağı tahmin edilmektedir” demektedir.
Ekonomik açıdan baktığımızda Avrupa Topluluğu ile iş yapan Britanyalı firmaların, ülkenin topluluktan ayrılması konusunun detayları açığa çıkana kadar, istihdam artırımına bir süre sıcak bakmayacağını söyleyebiliriz.