İngiltere Maliye Eski Bakanı George Osborne’nin politikalarından en ilgi çekeni borç açığının hükümetin görev süresinin bitmesinden önce ortadan kaldırılacağıydı. Bunun anlamı, ülkenin bir dağ haline gelen kamu borcu açığının büyümeyi bırakacağı ve ülkenin borçlarını (işleri akışına bırakarak bizden sonraki nesillere havale etmek zihniyetiyle idare etmekten ziyade) azaltmak konusunda daha büyük bir sorumluluk alacağıydı. Küresel Finansal Kriz sonrasında uygulanmaya başlayan tasarruf tedbirleri bu bağlamda anlam taşımaktaydı zira çocuklarımızın geleceğine yüklediğimiz borç azalacaktı. Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden ayrılması bu sürece bir noktaya koymuştur.
Maliye Bakanı Philip Hammond, Bütçe Ofisi’nden gelen rapora göre, borçlanmanın gelecek beş yıl içerisinde yaklaşık 122 milyar sterlin olarak gerçekleşeceğini ifade etmektedir - bu paranın 58.7 milyar sterlini ülkenin AB’den çıkışı mevzusu ile ilgilidir. Britanya’nın her sene AB’ye yaptığı katkı payı olan 8.5 milyar sterlin hesaplamadan düşülmüştür (yani beş yıllık dönem için yaklaşık 42.5 milyar sterlin).
Hammond’un Güz Dönemi Bildirisi’nin önemli noktaları aşağıda özetlenmektedir.
Bu tahminlere yönelik çarpıcı açıklamalar ilk olarak Muhafazakar Parti kanadından gelmiştir; kendileri rakamları “aşırı kasvetli” diye nitelendirmişlerdir. Bu rakamlar, bağımsız faaliyet gösteren Bütçe Ofisi’nin en iyimser tahminleridir. Britanya’nın AB’den ayrılmasını destekleyenler ve hükümetten pek çok açıklama yapımıştır fakat bunların hiçbirisi detaylara değinmemektedir. Görünüşe göre AB’den ayrılma yönünde kampanya yürütenlerin ülkenin geleceğine yönelik somut bir planı bulunmamaktadır. Bu kişiler, gerçekten AB’den kopma işlemi gerçekleşirse, planlarının zorluklarla karşılaşarak ülkeyi hasara uğratabileceği senaryoları gözden geçirmeye isteksizdir veya gözden geçirememektedir.