Amerika Birleşik Devletleri’nde Başkanlık seçimlerinin başlamasına çok az bir zaman kalmıştır - Trump’ın yeni Başkan olup olamadığını gösterecek seçim sonuçları 9 Kasım gününün erken saatlerinde gelmeye başlayacaktır.
Clinton, uzun bir süredir yarıştan galip ayrılacak aday olarak değerlendirilmektedir. Neticede kendisi bunca zamandır anketlerin başındaki isim olmuştur. Öte yandan, son zamanlarda yapılan yoklamalar iki aday arasındaki farkın her ulusal bazda hem de eyalet bazında azaldığını ortaya koymuştur. Bu gerçekten ilginç bir seçim haline gelmiştir ve adayların seçmen kitlelerinde gözlenen kaymalar seçim sonucunun tahmin edilmesi işini daha da zorlaştırmaktadır. Clinton’un uzmanların favorisi olmaya devam etmesine karşın, Trump’ın başkanlık koltuğuna geçmesi ihtimali de artış kaydetmektedir. Anketlerden birisine göre bu olasılık %35 civarında bulunmaktadır.
Clinton’un kazanacağına kesin gözü ile bakmaktayım fakat peki Trump kazanırsa ne olacak? Böyle bir zaferin finansal piyasalar açısından anlamı nedir ve yatırımcılar böyle bir senaryodan nasıl faydalanabilir?
Trump Kazanırsa Ne Olur?
Burada değinilmesi gerek ilk husus Trump’ın zaferinin hayal kırıklığı meydana getireceğidir. Çekişmeli geçen bölgelerden gelecek erken haberlerin Trump lehine olması durumunda bile Trump’ın kazandığına dair algının oluşması zaman alacaktır. Trump galibiyetini (gerçekleşmesi halinde) muhtemelen çok az bir farkla ilan edecektir ve bu hem geç hem de aniden olacaktır. Ani algının genele dönüşmesi ile birlikte küresel hisse senetleri piyasaları, özellikle de ABD’dekiler, keskin bir düşüşe maruz kalacaktır. Borsalarla ilgili piyasalar, güvenli yatırım araçları ve Amerikan doları aşırı hareketlilik yaşayacaktır.
Hisse senetlerinin aniden düşüşe geçmesi üç ana nedenden gerçekleşebilir: politik anlamda yeterli tecrübeye sahip olmayan ve ani çıkışlar yapan Trump’ın neler yapabileceği endişe kaynağıdır. Kampanyasında bahsettiği ekonomik yaklaşıma şüphe ile bakılacaktır. Üçüncü neden ise hisse senetleri piyasalarının düşüşe hazır bir halde bulunmasıdır. Aşağıda S&P 500 endeksinin son iki yıldaki fiyat hareketi yer almaktadır ve genel görünüm -fiyatların 2120 desteğini gerisine gelmesinden dolayı- hiç de iyi durmamaktadır zira zirve sonra gözlenen bir dağılmayı çağrıştırmaktadır.
Trump’ın Başkan Olmasının Forex Piyasasına Etkileri
İlk ve en tahmin edilebilir etki “güvenli” para birimlerinin değer kazanacağıdır. Korkunun ve belirsizliğin bu yönde bir talebi artıracağı aşikar olsa da hangi para birimlerinin güvenli liman olarak değerlendirildiği yönünde şüpheler mevcuttur. Bu senaryoda Amerikan doları güvenli liman şeklinde değerlendirilmeyecektir - hisse senetleri ile birlikte değer kaybedecektir. Büyük para birimleri içerisinde Japon yeni ve İsviçre frangı ön plana çıkacaktır. Tabi altın ve gümüş de tırmanış yaşayacaktır (bu iki metal içerisinde altın daha güçlü görünmektedir). Son aylarda Euro’nun geleneksel güvenli limanlara benzer bir şekilde değer kazandığını görmek ilginçtir.
Güvenli araçların değer kazanması “risk” para birimlerinin düşüşü anlamına gelecektir - bu para birimleri AUD, NZD ve CAD. Bu üçlü içerisinde en zayıf yapıya sahip olanı Kanada Dolarıdır. Amerika Birleşik Devletleri ile mevcut yakın bağlar nedeniyle gözlenen etkinin şiddeti de artcaktır. Bu para birimleri arasında en fazla faizi getiren NZD ise en güçlü olandır ve muhtemelen böyle kalmaya devam edecektir.
Geriye EUR ve GBP kalmakta fakat bu ikilinin farklı bir davranış sergilediklerini görmekteyim. EUR, bir şekilde İsviçre frangına benzer bir tavıt sergilemekte ve Amerikan doları karşısında yükseliş kaydetmektedir. GBP, tamamen Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden ayrılması ile ilgili meselelere göre tepki vermektedir, bir joker kart olabilir.
Uzun Vade Etki
Şu ana kadar anlattıklarım kısa vadeden ibarettir ve doğal olarak önümüzdeki kısa vadeyi kapsamaktadır. Uzun vade tahminler yapman her zaman için daha zor olmuştur. Yine de hisse senetleri piyasalarının düşüş sürecinin önümüzdeki zamanda da varlığını koruyacağını (Trump’ın başkanlığından kaynaklanmasa da) dile getirebilirim.
Buradaki asıl soru Fed’in, hisse senetleri piyasalarının ayı piyasasının pençesine düşmesi ve faiz artırımına gidecekleri tahmin edilen Aralık ayında da geri adım atıyor olması halinde, ne yapacağıdır. İşleri daha da kötüleştirmemek için planlarını çöpe atmayı düşünebilirler. Düşüşün felaket boyutunda yaşanmamadığına kanaat getirip (daha ileride geriye çekmek için) yükseltme yolunu da seçebilirler. Evet para poltikaları günümüzde böyle ilginç boyutlara ulaşmıştır.
Uzun vadede neler olacağı Trump’ın başkan olması sonrasındaki 100 günlük dönemde neler yapacağına bağlıdır. Eğer makul bir tavır sergiler ve piyasaları şoke edecek adımlar atmazsa, piyasalar daha pozitif bir tona bürünebilir. Tabi ki piyasaların ikna olması zaman alacaktır.