Ülkelerin ekonomik büyüme konusunda yaptıkları ilk çeyrek dönemlik tahminler zaman içerisinde revizyona uğrayabilir. Neticede ilk tahminler o an için elde olan verilere dayanmaktadır ve günler ilerledikçe kesinleşen yeni veriler de hesaba dahil edilmektedir. İlk tahminler ile son rakam genellikle birbirine yakın olur - tabi her zaman değil.
Japonya, bu duruma iyi bir örnek teşkil etmektedir. Japonya’nın 3üncü çeyrek GSYH verilerine yönelik ilk tahminler %2.2 gibi güçlü bir seviyede açıklanmıştı. Öte yandan, revizyona uğrayan veriler dünyanın üçüncü en büyük ekonomisinin %1.3 oranında büyüdüğünü ortaya koymuştur - ilk tahminin bir hayli gerisindedir. Yine de, veriler 2015 yılının aynı çeyreğine kıyasla daha yukarıdadır.
Aşağı yönde reviyonun gerisinde iş çevrelerinin yaptığı yatırımların sanıldığı kadar güçlü olmaması bulunmaktadır. Yatırımlar bir yıl önceye nazaran %0.4 oranında azalmıştır - gayrimenkul sektörü ve çelik üreticileri yatırımlarında kesintiye gitmiştir. Diğer taraftan, raporda olumlu noktalar da göze çarpmaktadır. Tüketici harcamaları beklenenin yukarısındadır ve hizmet sektörü daha olumlu bir yapıdadır.
Yaşanan büyümenin dörtte birinin ihracattan kaynaklandığı düşünülmektedir. Donald Trump’ın ABD’nin gelecek başkanı olarak seçilmesi ertesinde Japon yeni bir hayli zayıflamıştır (Kasım ayı başlarında 104 civarındaki USD/JPY paritesi bugünlerde 114.50 düzeyindedir) ve bu değer kaybı ihracatçıların lehinedir. Analizcilerin büyük bir çoğunluğunun beklediği üzere, Amerika Merkez Bankası Aralık ayı toplantısında faizleri yükseltirse, Amerikan doları piyasa genelinde daha da değerlenecektir - bu da doğal olarak Japonya’nın ihraç ettiği ürünleri dış piyasalarda daha ucuz bir hale getirecektir.