Charles Dickens’in “Scrooge” adındaki cimri ve huysuz bir yaşlı adamın bir gecede nasıl değiştiğini anlatan Bir Noel Şarkısı hikayesini belki siz de duymuşsunuzdur. Bu hikaye Yunanistan’ın durumunu tam olarak anlatmasa da bir hayli yakındır.
Yunanistan uzun bir süredir Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Avrupa Birliği (AB) tarafından verilen finansal destekten faydalanmaktadır. Bu destek Yunanistan’ı iflasın eşiğinden döndürmüş ve Euro Bölgesinden atılmasının önüne geçmişti. Eğer bu olayların hiçbiri yaşanmasaydı, Yunanistan -şu ana kadar çektiklerine kıyasla- çok daha kötü bir pozisyonda olabilirdi. Yunanistan’ın kendi başına açtığı iş yüzünden muhtaç kaldığı yardım doğal olarak bazı yükümlülükleri de beraberinde getirmiştir; AB/IMF, ülke ekonomisinin toparlanabilmesi ve yeniden ayağa kalkabilmesi için bazı ekonomik reformları zorunlu kılmıştır. Yunan hükümeti bu uygulamaları hayata geçirmekte pek istekli davranmasa ve yavaş hareket etse de ilerleme kaydedildiği ortadadır.
Bu ayın başında kreditörler Yunanistan’a iyi niyet göstermiş ve ödemekte olduğu borçlara yönelik koşulları biraz gevşetmeye karar vermiştir. Fakat bu paket şimdilik dondurulmuştur zira Yunanistan (daha önce rafa kaldırılan) fakir emeklilere Noel yardımı yapacağını ve bazı adalara yönelik KDV artışını uygulamaya koymayacağını ilan etmiştir.
Emekli aylığı 800 Euro’dan az olan bireylere (yaklaşık 1.6 milyon kişi) yapılacak 385 Euro yardımın hükümete getireceği yük 617 milyon Euro olacaktır. Kreditörlerin hoşuna gitmeyen nokta, Noel yardımından ziyade, adalarda yapılması istenilen KDV atrışından vaz geçilmesidir (adalar şu anda daha önce hesapta olmayan mültecilerle başa çıkmaya çalışmaktadır).
Yunanistan Başbakanı Tsipras, daha önce olduğu gibi, bir “demokrasi akrobasisi” yapmış ve Noel yardımını kabul eden bir yasayı hızla parlamentodan geçirmiştir. Tüm eleştiri oklarını boşuna üzerine çekmek yerine, yapmayı planladıklarını kreditörlerin bilgisine sunması gelecek açısından çok daha faydalı olabilirdi.