Donald Trump dokuz günden kısa bir süre içerisinde yemin ederek görevinin başına geçecektir. Kendisinin başarısı son zamanların en büyük hayal kırıklığıdır; kampanyası detaydan ziyade masallardan oluşmaktaydı. Trump’ın uygulamayı planladığı politikalara herhangi bir açıklık kazandırmaması Dünya Bankası’nın 2017 yılındaki büyüme tahminlerine de yansımıştır.
Dünya Bankası’na göre küresel finansal büyüme kalıbı bu yılda devam edecektir ve geçen senenin %2.3 oranından %2.7 oranına yükselecektir. Banka, geçen seneki büyümede gelişmekte olan ekonomilerin payının büyük ekonomilere nazaran daha fazla olduğunu ifade etmiştir.
ABD’de faiz oranlarının 2015 yılının Aralık ayında yükseltilmesi ve Amerikan dolarının değer kazanmasının dünya genelindeki finansal koşulları fark edilebilir düzeyde sıkılaştırmıştır; bu da büyüme beklenen ekonomilerde borçlanmayı daha masraflı hale getirmiştir. Amerikan doları üzerinden fiyatlandırılan emtiaların (petrol ve metaller) pahalılaşması da rol oynamıştır.
Banka, Brezilya ve Rusya’da hız kesen büyümenin normale döneceğini tahmin etmektedir. Büyük ekonomilerin ise 2017 yılında %1.8 oranında büyüyeceği düşünülmektedir.
Donald Trump, kampanyası süresince küresel ticareti etkileyebilecek bazı milliyetçi açıklamalarda bulunmuştu - bazı ticaret anlaşmalarının iptal edilmesi ve gümrük vergilerinin artırılması gibi. Kendisi aynı zamanda bireysel ve ticari vergilendirmenin azaltılacağı ve altyapı harcamalarının fazlalaştırılacağını da vaat etmişti (bu faktörler ABD ekonomisine kuvvet kazandırabilir). Fakat şu aşamada hiç kimse Trump’ın ekonomik programının ne olacağı konusunda kesin bir bilgiye sahip değildir. Bu planların, Temcilciler meclisi ve Senato’dan (her iki parlamentonun da Cumhurüyetçilerin kontrolünde olmasına rağmen) geçip geçemeyeceği de bilinmemektedir.
Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden boşanmasına yönelik belirsizlik de küresel büyüme tahminlerini bulanıklaştırmaktadır.