İstihdam konusu ekonominin en ağır işleyen çarklarından birisidir ve bu sebepten dolayı Başkan Donald Trump’ın attığı adımların bu piyasada nasıl bir sonuç doğuracağına karar vermek için henüz çok erkendir. Trump, seçim döneminde, önümüzdeki on sene içerisinde 25 milyon yeni istihdam sözü vermişti (Bezay Saray’da her biri 4 sene olmak üzere iki dönem kalabileceğini düşünürsek neden on sene dediğine anlam veremeyebilirsiniz). Kendisinden önceki başkan 2009-2017 arasındaki dönemde ekonominin 11.25 milyon istihdam temin etmesini sağlayabilmişti.
ABD Çalışma Bakanlığı tarafından hazırlanan en son rapora göre Ocak ayındaki istihdam artışı 227000 olarak gerçekleşmiştir. Bu seviye, hem Aralık ayının revizyona uğrayan 157000 rakamının hem de tahmin edilen 175000 seviyesinin çok üzerindedir. Veriler, istihdamın en çok arttığı sektörlerin finans, inşaat ve perakende olduğunu ortaya koymuştur.
“Resmi” raporda şaşırtıcı olarak değerlendirebileceğiniz nokta işsizlik oranının %4.7 seviyesinden %4.8 seviyesine yükselmesidir. Aslında bunun bir bölümü istihdam piyasasının yeniden cazip görünmeye başlamasıdır. ABD’nin işgücüne yeni katılanlar ve daha önceden iş aramaktan vazgeçen faka şimdi tekrardan aktif olarak iş bakanlar rakamların değişmesinde önemli rol oynamıştır.
Raporun olumsuz taraflarına bakıldığında ise ortalama ücretlerin çok düşük miktar artış kaydettiği görülmektedir – bu durum, firmaların eleman bulmak için yarış halinde olmadıkları anlamına gelmektedir. Yarım zamanlı çalışanların daha büyük bir bölümü tam zamanlı iş bulmak istemektedir. ABD’nin tam istihdam düzeyine yaklaştığı tahmin edilmektedir. Eğer bu doğru ise, maaşların artışa geçmesi gerekecektir ve tabi Trump’ın 25 milyon kişiyi iş sahibi yapması için bir hayli çaba sarf etmesi lazım olacaktır.