Amerika Merkez Bankası Donald Trump’ın Amerika Birleşik Devletleri Başkanı olmasından bu yana gerçekleştirdiği ilk tolantısında politik bir değişikliğegitmemiş ve faiz oranlarını %0.50-0.75 aralığında tutmuştur. Küresel Finansal Kriz’in sonrasındaki (göreceli) yavaş ekonomik büyümenin halen mevcudiyetini koruduğu ve enflasyonun ağır bir hareket sergilediği düşünülecek olursa, Fed’in kararı makul gelecektir - kaldı ki merkez bankası faizleri bundan kısa bir süre önce, Aralık ayında, yükseltmişti.
ABD’de yeni hükümetin nasıl bir ekonomik politika izleyeceği halen net olarak bilinmemektedir. Yine de, vergi kesintileri, düzenlemelerin gevşetilmesi ve kamu harcamalarının artırılması gibi konular enflasyonu taşıyacak niteliktedir.
Fed’in yaptığı açıklamalar yetkililerin ekonomiye yönelik olumlu görüşlere sahip olduğu değerlendirmesine yol açmıştır. Merkez bankası yayınladığı raporda ekonominin tam istihdam olarak değerlendirilen bir düzeye yaklaşmasına rağmen güçlenmeye devam ettiğinin altını çizmiştir (en yeni veriler Cuma günü açıklanacaktır). Fed, enflasyonun arzulanan %2 hedefine “orta vadede” erişeceğine inanmaktadır. Fed Başkanı Janet Yellen geçen düzenlenen bir basın toplantısında, ellerini yavaş tutmaları halinde ortaya çıkabilecek huysuz enflasyon konusunda uyarıda bulunmuştu. Tüm bunlara karşın, gelecekteki faiz artırımlarına dair bir yol haritasi verilmemiştir. Diğer taraftan Fed, gelecekteki artışların kadameli olacağını bir kez daha vurgulamayı ihmal etmemiştir.
Analizciler bu sene içerisinde faizlerin (her seferinde %0.25 olmak üzere) iki kez yükseltileceği inancını taşımaktadır. Bazıları ise Fed’in, Donald Trump’ın politikalarının ABD ekonomisini nasıl etkileyeceği ortaya çıkana kadar beklemede kalacağını düşünmektedir. 3üncü çeyrekte %3.5 olarak açıklanan yıllık büyüme 4üncü çeyrekte %1.9 seviyesine gerilemiştir.