Trump’ın Sağlık Sigortası Yaşam Destek Ünitesinde

Donald Trump’ın politikacı olmaması kendisinin hem en büyük gücü hem de en büyük zayıflığıdır. Trump bir işadamı olarak, “anlaşma yapmak” için yaşadığını dile getirmektedir. Zaten kendisini seçmenin gözüne sokan ve Bezay Saray’a çıkmasını sağlayan ana faktör de onun bu iş bağlayıcı imajıdır. Trump’ın seçim kampanyası döneminde yaptığı vaatlerin en önemlileri arasında eski Başkan Obama tarafından yürürlüğe konulan Düşük Maliyetli Sağlık Sigortası Yasası’nın (Obamacare) “yeni ve muazzam” bir yasa ile değiştirilmesi yer almaktaydı.

Cuma günü siyaset arenasında bir hayli yoğun geçmekteydi fakat Trump hem Senato’da hem de Temsilciler Meclisi’nde azınlık konumundaki Demokratlardan ziyade kendi partisi olan Cumhuriyetçilere karşı mücadeleetmekteydi. Başkan, partisinin Amerikan Sağlık Hizmetleri Yasası’na destek vermesini istese de Cumhuriyetçiler tasarının Temsilciler Meclisi’ne iletilmesi için bile kendisine arka çıkmadılar. Neticede tasarı daha küçük düşürücü bir yenilgi alınmadan önce oylamadan geri çekildi. Bu, Obamacare’in önümüzdeki gelecekte de uygulanmaya devam edeceği anlamına gelmektedir.

Yatırımcılar, bu gelişmeyi olumsuz bir şekilde değerlendirdiler; piyasalar ve Amerikan doları düşüş yaşadı. Bu kan kaybının ardında Trump’ın “iş bitirici” yeteneğinin politika sahnesinde sorgulanmaya başlaması yatmaktaydı. Başkan Trump, suçu Demokratların üzerine yıkmaya çalışsa da yatırımcıları bu bahaneye inandırmak konusunda başarılı olamamıştır. Piyasalar, Trump’ın iş dünyasına destek olacak vergi reformlarını çıkartabileceğine duyulan güven sayesinde tırmanış sergilemişti. Borsalar ve döviz piyasasında gözlenen düşüşler bu inancın sarsılmasından ileri gelmeketdir. Trump’ın Rusya ile ilişkisinin (kendisinin doğrudan bir görüşmesi olmasa da kendi yanında yer alanların) sorgulanmasının etkileri de hissedilmektedir. Trump, daha önce Müslümanların yaşadığı yedi ülkeye yönelik yasaklar getirmek konusunda da ciddi bir başarısızlık kaydetmiş ve politika dünyasında eleştiri oklarına hedef olmuştu.

Amerikan doları Mart ayı içerisinde Japon yeni karşısında 115.40 seviyesine kadar ilerlemesine karşın son gelişmeler ertesinde 110.35 seviyesine düşüş yaşamıştır - bu büyük gerileme Amerika Merkez Bankası’nın faizleri artırmasına rağmen gerçekleşmiştir.

 

Dr. Mike Campbell
İngiliz bir bilim adamı ve serbest yazardır. Belçika, Ghent’te doktorasını yapmıştır. İngiltere’den ayrılmasından bu yana Belçika, Fransa, Monaco ve Avusturya’da çalışmıştır. Bir yazar olarak ticaret, bilim, sağlık ve çevre konuları üzerinde yoğunlaşmıştır.