Forex Temel Analiz

Ülkelerin ekonomik büyüme konusunda yaptıkları ilk çeyrek dönemlik tahminler zaman içerisinde revizyona uğrayabilir.

Birleşik Krallık’ın ağır endüstrinin yok oluşu Başbakan Thatcher’ın bir marifetidir ve 1970’li yılların sonu, 1980’li yılların başlarına uzanmaktadır.

Yunanistan’da yaşanan krizin temelleri ülkenin Euro Bölgesi’ne katılabilmek maksadıyla ekonomik göstergelerinde yaptığı sahteciliğe kadar uzanmaktadır.

2016 yılından çıkarılacak en iyi ders, politikacıların karmaşık sorunları referandum ile halletmeye çalışmaktan vazgeçmeleridir.

Geçen hafta dünya genelindeki büyük hisse senedi piyasalarının karmaşık bir görünüm sergilediğini görmekteyiz.

Avrupa İstatistik Ofisi Eurostat tararınfan hazıralanan rapor 19 üyeli Euro bölgesinde işsizliğin Ekim ayında %9.8 olarak geldiğini göstermektedir.

Petrol İhraç Eden Ülkeler Organizasyonu (OPEC) aylar öncesinde düşünülen üretim kesintisi üzerinde anlaşmayı başarmıştır.

2015 yılında faiz oranlarını %0.25 ile %0.50 aralığına yükselten Amerika Merkez Bankası’nın 2016 yılında da oranları yukarı taşıyacağı tahmin edilmekteydi.

Referandum ruleti oynamayı seçen bir sonraki Avrupa ülkesi İtalya’dır. Gelecek hafta gerçekleştirilecek referandumda anayasal bazı değişiklikler oylanacaktır.

Geçen hafta dünya genelindeki büyük hisse senedi piyasalarının yükseliş yaşadığını görmekteyiz.

İngiltere Maliye Eski Bakanı George Osborne’nin politikalarından en ilgi çekeni borç açığının hükümetin görev süresinin bitmesinden önce ortadan kaldırılacağıydı.

Birleşik Krallık’ın ekonomik bir çöküntü ile nasıl flört ettiğini takip eden herkesin bildiği üzere, Lizbon Anlaşması’nın 50nci maddesinin uygulamaya konulması ile birlikte ülkenin Avrupa Birliği’nden ayrılmasını sağlayacak iki yıllık bir süreç başlayacaktır.

Geçen hafta dünya genelindeki büyük hisse senedi piyasalarının yükseliş sergilediğini görmekteyiz.

Açıklanan son rakamlara göre Birleşik Krallık’ta işsizlik Eylül ayına kadarki üç aylık sürede 37000 azalma kaydetmiştir.

Britanya’nın Avrupa Birliği’nden ayrılmasını destekleyenler, kibirli bir şekilde, AB’nin Birleşik Krallık’a duyduğu ihtiyacın Birleşik Krallık’ın AB’ye duyduğu ihtiyaçtan daha fazla olduğuna inanmaktadır.