Dünya bankacılık sektörünün önde gelen kuruluşları İsviçre Merkez Bankası'nın para birimi için belirlemiş olduğu limiti sonlandırma kararı alması akabinde ciddi miktarlarda paralar kaybetmişlerdir. Bunların arasında yer alan Citigroup Inc., Deutsche Bank AG ve Barclays Plc (BARC) gibi isimlerin kayıplarının 400 milyon dolara ulaştığı söylenmektedir ve analizciler önümüzdeki günlerde diğerlerinin de benzer açıklamalarda bulunacağını tahmin etmektedir.
Boston Üniversitesi risk yönetim uzmanı Mark T. Williams "Kayıplar milyarlarca dolara ulaşacaktır - şu anda halen hesaplamalar devam etmektedir. Büyük bankalardan aracı kurumlara, fonlardan döviz paritesi spekülatörlerine kadar herkes bu kayıplardan payına düşeni alacaktır. Bunun sonrasında finans dalgalanma etkileri meydana gelecektir." açıklamasında bulunmuştur.
Citigroup dünyanın en büyük döviz işlemcilerinden birisidir ve 150 milyon dolar kaybetmiştir - Deutsche Bank 150 milyon dolar, Barclays 100 milyon dolar zarar ettiğini ilan etmiştir.
Londra merkezli Cobden Partners kuruluşunda danışman olarak görev yapan ve aynı zamanda eski bir bankacı olan Gordon Kerr, "Bankaların zararları aslında çok da büyük değildir fakat bu durum bir şeyi ortaya koymaktadır ki o da bankaların halen bazı pozisyonlar almak suretiyle kumara devam ettikleridir. Aracı kurumlar, müşterilerinin kendilerinden uzaklaşma eğilili içerisinde olacağı endişesi taşıyacaktır. Likiditeyi azaltacak bu durum işlemlerin gerçekleşmesi ve para yönetimi gibi konularda zorluk yaşanmasına yol açabilir.
İsviçre Bankaları
Şu ana kadar İsviçre bankalarından her hangi bir kayıp haberi ulaşmamıştır. Lausanne merkezli IMD Ticaret okulu profesörlerinden Arturo Bris, bu bankalardan uzun vadede kayıp haberleri geleceğini söylemektedir. Bris'e göre "İlk olarak dışarıdan gelen varlık alımları azalacak ve İsviçre frangının diğer ülkelere göçünü cezp ettirecektir. İkinci olarak, ülke ekonomisinde beliren negatif etkenlerin sonuçlarından ıstırap çekeceklerdir".
JP Morgan Kişisel Bankacılık'ta sabit getiri yatırım araçları uzmanı şefi olarak hizmet veren Philip Guarco ise "Daha yeni yeni finansal kuruluşlardan duyumlar almaktayız. 2009 yılında Amerikan dolarının ralliye başladığı dönemde ne olduğunu hatırlıyor musunuz? Meksika ve Brezilya gibi hazine bakanlıklarının döviz piyasasında pozisyonlar aldıkları ülkelerde büyük çok uluslu kuruluşlar bulunmaktaydı. Kısacası bu işin sonu henüz sona etmemiştir." demektedir.