Yükseltecekler mi yoksa yükseltmeyecekler mi? Bu soru halen Amerika Merkez Bankası'nın faiz oranları konusunda ne yapacağını anlamaya çalışanların kafasını kurcalamaya devam etmektedir.
Fiyat enflasyonu ve ABD ekonomisinin gücü, özellikle de istihdam, Fed'in faiz oranlarına yönelik kararlarını şekillendiren en önemli faktörlerdir. İşsizlik oranının %5.1 seviyesine inmesine karşın bastırılmış enerji fiyatları dolayısıyla enflasyon düşüş seyretmektedir.
Amerika Merkez Bankası'nın faizleri Eylül ayında artıracağı beklenmekteydi fakat Ağustos ayındaki küresel kriz bu beklentileri yok etmişti. Çin Şanghay Bileşik Endeksi 2015 yılının üçüncü çeyreğinde %34 değer yitirmiştir ve dünyanın diğer bölgelerinde meydana gelen istikrarsızlıklar Fed tarafından ciddiye alınmıştır.
Fed'in eski Başkanı Ben Bernanke, "İstihdam piyasasının iyileşmesi ve düşük işsizlik oranı faiz oranlarının artırılması argümanını desteklemektedir. Yerel ekonomi ilerlemeyi sürdürmek...ve Fed'in hedeflediği %2 seviyesinin de gerisinde, çok düşük bir enflasyon mevcut. Bu durum, hamle yapılarak bir adım öne çıkılması gerektiğinin kanıtıdır" açıklamasında bulunmuştur.
ABD Büyüme Hızı Biraz Daha Arttı
Faiz oranlarının ne zaman artırılacağı bir kez daha manşetlerdeki yerini bulmuştur. Amerika Birleşik Devletleri piyasaları yaz ortasından bu zamana biraz daha büyüme kaydetmiş ve Şanghay Bileşik endeksi Ekim ayında %12 tırmanış sergilemiştir. Tüm bu gelişmelere rağmen Fed'in faizleri bu hafta yapacağı toplantıda değiştirmeyeceğine inanılmaktadır.
Senaryolar, rakamların olası bir resesyon ihtimalini işaret etmesi halinde değişime uğrayabilir. Ben Bernanke, resesyonun kesinlikle söz konusu olabileceğini fakat güçlenen yerel ekonomi ve düşük fiyat enflasyonunun bu olasılığı azalttığını ifade etmiştir.
Bernanke'ye göre "Her zaman tahmin edilemedik olaylardan kaynaklanan bir şoka maruz kalabilirsiniz, bu yüzden tahminlerinizde dikkatli olmalısınız...Ekonomistler resesyonları tahmin etmek konusunda pek de iyi sayılmazlar".