Japon yeni sene başından bu yana sergilediği güvenli liman statüsünü Çarşamba günü de sürdürmektedir. Yatırımcıların Fed Başkanı Janet Yellen’in bugün yapacağı açıklamaları beklemeye geçmesi Amerikan dolarını Japon yeni karşısında az da olsa yukarı taşımıştır. %0.4 oranında yükseliş sergileyen USD/JPY paritesi 113.05 seviyesinden işlem görmektedir. San Francisco Fed Başkanı John Williams, Salı günü yaptığı bir konuşmada mali desteklerin gerçekleşmemesi durumunda bile 2017 yılında üç kez faiz artırımına gidilmesinin olası olduğunu ifade etmiştir. Çarşam günü Yellen’in açıklamaları yanı sıra tüketici fiyatları endeksi raporu da ilgi çekecektir.
Amerikan doları endeksi şu esnada 100.44 seviyesindedir; iki hafta önce son 15 yılın zirvesine erişen endeks o zamandan bu yana %3.5 oranında düşüş yaşamıştır.
İngiltere Başbakanı Theresa May’in ülkesinin Avrupa Birliği’nden ayrılış sürecine ilişkin yaptığı açıklamalar sterlinin yaklaşık son 20 yıl içerisindeki en büyük tırmanışa imza atmasına yol açmıştır. Başbakan May, ayrılma sürecinin ne şekilde gerçekleşeceğini belirlemek için parlamentoda oylama yapılacağı sözünü vermiştir. May aynı zamanda Britanya’nın ortak pazardan da çıkacağını ve avantajlarını muhafaza etme arayışında olmayacağını da dile getirmiştir. GBP/USD paritesi dünkü seans içerisinde son iki haftanın zirvesi olan 1.2416 seviyesine bir hayli yaklaşmıştır. Analizciler bu tırmanışın gerisinde May’in konuşmasının mı yoksa Amerikan dolarındaki zayıflamanın mı olduğunu sorgulamaktadır.
Asya Hisseleri Yükseldi
Kısa bir süre sonra başkanlık görevini devralacak Donald Trump’ın aşığı değerli Amerikan dolarına yönelik endişelerini ifade etmesi Asya hisselerinin Çarşamba günü tırmanmasına sebep olmuştur. Hong Kong hisseleri önemli bir direnç olarak nitelendirilen 23000 seviyesine yaklaşmıştır; bu direncin kırılması yükselişin genişlemesine yol açabilir. Japonya haricindeki hisseleri takip eden MSCI Asya-Pasifik endeksi ise %0.3 oranında değer kazanmıştır. Trump’in yuandaki zayıflığın Amerikan ekonomisine zarar verdiğini söylemesi ertesinde Çin hisseleri baskı altında kalmaya devam etmiştir.