EUR/USD paritesi, zayıf ekonomik verilerin ve büyük borç yükünün etkisinde, Perşembe günü de düşüşünü sürdürdü. Avrupa Merkez Başkanı Mario Draghi’nin Almanya’nın resesyona doğru ilerlediğini söylemesi pariteyi sallamıştır. Avrupa ekonomisinin iskeletini oluşturan Almanya ekonomisinin sağlamlığı Euro’yu canlı kılan en önemli nedendir.
Avrupa ekonomisinin tamamen harap olmayacağı söylense de, bölge ekonomisinin bir süre daha yavaş bir ekonomiye sahip olacağı gerçeğini de göz ardı etmemek gereklidir. Avrupa’nın yaşadığı sıkıntılar bir anda ortadan kaybolmayacaktır. Mükemmel bir örnek görmek ister misiniz? İspanya’nın on yıllık tahvilleri yeniden yükselişe geçmiştir. Bu durum Avrupa Merkez Bankasının yardıma ihtiyacı olan ülkeler için devreye gireceğini açıklamasından sonra olmuştur. Görünüşüne bakılırsa tahvil yatırımcıları bu söylemlerden pek de etkilenmemiştir.
Yunanistan tekrar ayaklanmalara sahne olmaktadır. İtalyanlar da piyasalarının zayıfladığını hissetmeye başladı. Geçen seneye benzer bir durumla yeniden karşı karşıya kalmaktayız. Avrupa’daki karmaşa yeniden ilgi odağı olmaya başladı. Problemlerin bir günde yok olması mümkün değildir.
Amerika Avrupa’ya yardım ediyor…
Amerikalıların da başında pek çok dert bulunmaktadır, yaklaşan mali uçurum ciddi bir tehlike yaratabilir. Bu noktada yatırımcılar, kongrenin bir şekilde uzlaşmaya giderek sorunu halledeceğini düşünmektedirler. Fakat ben bunu biraz inanması zor buluyorum. Aslında Perşembe günü hisse senedi piyasalarında yaşanan satış dalgasının arkasındaki sebep bu olabilir.
Bıçak kemiğe dayanıncaya kadar sorunun ertelenmeye devam edileceğine inanmaktayım. Fakat gerçek şudur ki, Amerikalılar bu uçurumdan aşağıya yuvarlanabilir. Bu da borçlanmayı alt üst edebilir. Her şeye rağmen, Amerikalıların bu sorunu da bir şekilde geçiştireceklerinden eminim. EUR/USD paritesi gelecekte de şizofrenik davranış göstermeye devam edecektir. Önümüzdeki birkaç hafta için negatif görüşümü korumaya devam etmekteyim. 1.28 seviyesinin biraz daha direnç görevi göreceğine inanmaktayım.
