GBP/USD
GBP/USD paritesi ikinci çeyreğin büyük bir bölümünü 1.55 ve 1.50 seviyeleri arasında geçirmiştir. Haziran ayının başlarına doğru yukarı yönde büyük bir kırılmanın yaşandığını görmüş bulunmaktayız. Öte yandan, yukarı bölgede bulunan dirençler yaşanan yükselişin pürüzsüz bir şekilde gitmeyeceğini düşünmeme neden olmaktadır. Piyasanın yukarı yöndeki hareketine devam edeceğini düşünmeme rağmen, üçüncü çeyreğin 1.60 üzerine yapılacak denemeler için zorlu koşullar sunacağını da tahmin etmekteyim. 1.55 ve 1.60 arasındaki “gürültünün” fazla olmasından ötürü, piyasanın yükselişi esnasında çalkantılı hareketlerin ortaya çıkabileceğine inanıyorum.
EUR/JPY
EUR/JPY paritesi uzun bir süredir parabolik hareket içerisinde kalmıştır. Fakat grafiğe baktığımızda bu paritede kısa pozisyon açmak için henüz geçerli bir neden bulunmadığını da görmekteyiz. Buna ek olarak, 125 seviyesinin kırılması ile ortaya çıkan yükselen bayrak formasyonu da bulunmaktadır. Eğer bu bayrak geçerliliğini korumaya devam ederse, piyasanın 150 seviyesine kadar yükselmesi mümkün olacaktır. Piyasanın şu anda bulunduğu noktayı göze alacak olursak, hedef ile aramızda büyük bir mesafe olduğu da görülecektir. Bu yüzden piyasanın üçüncü çeyrek (ve hatta daha uzunca bir süre) yükseliş akımı etkisinde kalmaya devam edeceğini düşünmekteyim.
NZD/USD
NZD/USD paritesi Mayıs ayında büyük bir darbe yemiş ve Haziran ayı içerisinde de bu darbenin etkisini hissetmeyi sürdürmüştür. Grafiğe baktığımızda 0.75 ve 0.85 seviyelerinin konsolidasyon bölgesinin üst ve alt sınırlarını belirlediğini görmekteyiz. 0.80 seviyesinin kırılmış olması piyasanın önümüzdeki zaman içerisinde de yönümüzün aşağı olmasına yardımcı olacaktır. Emtia piyasalarında yaşanan satış dalgası da Yeni Zelanda dolarının aleyhinedir. Burada asıl soru, 0.75 seviyesine bu çeyrek içerisinde ulaşılıp ulaşılamayacağıdır. 0.75 seviyesinin kırılacağını şu noktada tahmin etmiyorum. Bu seviyenin 0.80 bölgesine doğru bir zıplama yaşanmasına yol açabileceğini düşünmekteyim. Bu konsolidasyon bölgesinin Şubat 2011 tarihinden bu yana varlığını sürdürmesi dikkat çekicidir. Ancak şu aşamada bu 1000 piplik mesafenin korunacağına dair işaret de bulunmamaktadır.
EUR/USD
Bu paritenin dümenlere hâkim olması biraz zor gibi görünebilir çünkü fiyatları etkileyen faktörlerin yarattığı rüzgârlar çok farklı yönlerden esmektedir. Bir süredir yükselme rüzgârlarının Euro’nun aleyhine estiğini görmekteyiz ve bunun sonucu olarak yükselişin devam edeceğine inanmaktayım. Tabi akla gelen en önemli soru, önümüzde duran akım çizgisinin kırılıp kırılamayacağıdır. 1.35 seviyesinin önümüzde güçlü bir barikat oluşturacağını düşünmekteyim. Fakat 1.35 seviyesinin aşılması “güçlü Euro – zayıf Dolar” piyasasının geri gelmesine yol açacaktır. Yine de, Avrupa’nın problemlerini çözmek açısından çok az bir yol kat edilmiştir. Bu nedenle haber manşetlerinin Avrupa’daki olumsuzluklara dönebileceğine dair şüphelerim bulunmaktadır. Paritenin büyük oynaklıklara sahne olabileceğini düşündüğümden, 1.35 seviyesi aşılana kadar sadece gün içi işlem yapmayı tercih ediyor olacağım.