USD/TRY paritesi yeni senenin ilk haftasını yükselişle tamamlamıştır. Günlük grafikte görmekte olduğumuz oluşumun yukarı yönde kırılmasının teknik açıdan 2.1960 (ve daha uzun vadede ise 2.2320 ve 2.2700) hedefini ortaya koyduğunu iki hafta önceki analizimde dile getirmiştim.
Normal koşullar altında bu yükselişin zaman içerisine yayılması gerekmekteydi ama Türkiye’de baş gösteren karmaşa bu parite için katalizör görevi görmüştür.
Parite’nin bu denli yükselmesinin nedenlerinden ziyade bizim almamız gereken mesaj önemlidir. Bu piyasaya yakın zamanda başlayan yatırımcıların görmesi gereken ilk husus, piyasanın pireyi deve veya deveyi pire yapabileceğidir; bu amaç için haber üretmek de çocuk oyuncağıdır. İkinci husus ise merkez bankalarının piyasa üzerindeki etkisinin nedenli önemli olduğudur. Hepimizin hatırlayacağı gibi Türkiye’nin dış borçlanma faizleri protestolar nedeniyle artış göstermişti, aynı dönem içerisinde Türk lirası hızla değer kaybetmeye başlamıştı. Maalesef merkez bankası başkanının (2013 sonu için belirlediği) 1.92 hedefini piyasalar pek akla yatkın bulmamıştır. Kaldı ki, madalyonun öbür yüzüne, Amerika Birleşik Devletleri ekonomisine de bakmak şarttır. Fed’in niceliksel gevşeme programını azaltmaya başlaması, Amerikan doları için pozitif bir faktördür.
Bunun yanı sıra, son dönemlerde açıklanan ekonomik göstergeler Amerikan ekonomisinin kendi ayakları üzerinde rahatlıkla ilerleyebileceğine işaret etmektedir. Bu yüzden, ciddi bir dönüş formasyonu belirene kadar düşüşlerin alım yönünde değerlendirilmesi yerinde olacaktır. Eğer boğalar fiyatları 2.1960 direncinin ötesine geçirmekte başarısız olurlarsa, 2.1653 desteğine doğru geri çekilme yaşanması olasılığı doğacaktır. Bu desteğin aşağısında gerçekleşecek bir kapanış ise 2.1503 ve 2.3193 desteklerine uzanan kapının anahtarı niteliğindedir. Her ayın ilk haftasında olduğu gibi bu haftanın ekonomik takvimi de aşırı yüklüdür. Federal Açık Piyasa Komitesinin son toplantısına ait tutanaklar ve istihdam sektörü verileri piyasayı yönlendirecektir.
