Suç ve polisiye yazarlarının gözdesi olan ve eserlerinde kişilerin yasadışı yollarla elde ettikleri paraları saklayabilmeleri için sıklıkla kullandıkları "gizli İsviçre banka hesabı" unsurunun tarihe karışmasına ramak kalmıştır. Bu efor, yaşlanan Nazileri hazinelerinden koparmak veya mafya patronlarını kazançlarından mahrum bırakmaktan ziyade kişilerin İsviçre banka hesaplarının ulusal vergi kurumlarından vergi kaçırmak maksadıyla kullanmalarının önüne geçmek için sarf edilmektedir.
ABD Hazine Bakanlığı bu inisiyatifin öncülüğünü yapmaktadır ve bazı bankalar vergi toplayıcılardan saklanmaya yarayan yöntemler sunmaları dolayısıyla yetkililerin radarına takılmıştır. Bu alanda yaşanan en son gelişme, İsviçreli yetkililer ile Avrupa Topluluğu arasında -28 üye ülkeden oluşan AB bloğu toplumlarının İsviçre'deki banka hesaplarının gizliliği özelliğinden faydalanarak vergi kaçırmalarını engellemek için- yapılan bir anlaşmadır (tabi bu noktada bazı kişiler çokuluslu devasa firmaların vergi kaçırmasına izin verildiği hususuna parmak basabilir). Avrupa Birliği'nin ülkelerin sponsorluğunda gerçekleşen bu tip vergilendirmeyi azaltacak yollara yönelik soruşturmaları (bunu diplomatik olarak nasıl halledebiliriz?) halen devam etmektedir.
Varılan son anlaşma çerçevesinde, 2018 yılından itibaren, Avrupa Topluluğu ve İsviçre kendi vatandaşlarının açtıkları hesaplara yönelik bilgi paylaşımına gidecektir. Bu sayede AB vatandaşlarının gelirlerini İsviçre bankalarında saklamalarının önüne geçilmiş olacaktır. Avrupa Komisyonu tarafından yapılan açıklamada "Bu yeni şeffaflık hem üye ülkelerin vergi kaçıranları takip edip onları yakalamasına olanak tanıyacak hem de denizaşırı mekanları vergi kaçırmak için gelirlerini gizlemek maksadıyla kullananları da caydıracaktır" ifadesi kullanılmaktadır. Avrupa Komisyonu, kıta içerisindeki Monako, Andorra ve Lihtenştayn gibi diğer vergi cennetleri ile de benzer anlaşmalar imzalamak için görüşmeler yapmaktadır.