Uluslararası Para Fonu (IMF), kısa bir süre önce küresel ekonominin "zararlı şoklara aşırı derecede dayanıksız" olduğu konusunda uyarılarda bulunmuştur. Bu değerlendirmedeki ana faktörlerden biri büyük olasılıkla yatırım camiasının korku içindeki yapısıdır. Hatırlarsanız bir topluluğun başkanı piyasada şu an yaşanılan aşırı hareketliliği açıklayacak geçerli herhangi bir nedenin bulunmadığına dikkat çekmiş ve korkmamız gereken tek şeyin korkunun kendisi olduğunu söylemişti.
Küresel Finansal Kriz'in dinmesinden bu yana (bu kriz gerçekten de dindi mi acaba?) küresel talep dengesiz bir yapı sergilemektedir. Çin ekonomisinin yavaşlaması kimse için büyük bir sürpriz değildir. Yine de, (eğer büyüme rakamlarının doğruluğuna inanıyorsanız) Çin ekonomisinin hız kesmiş hali bile pek çok ülkenin ancak rüyasında görebileceği bir düzeyde kalmaya devam etmektedir. Petrol fiyatlarında yaşanan çöküş sadece çok az kişi tarafından tahmin edilebilmiştir. Bu dalış gerçekleştikten sonra görünen odur ki, bu bizim için iyi bir tecrübe haline gelebilir; zira ucuz petrol küresel ekonomi için engel teşkil eden enerji ve taşımacılık masraflarını azaltmaktadır.
IMF, küresel ekonomide gözlenen zayıflamanın kaynağının "artan finansal türbülans ve gerileyen varlık fiyatları" olduğuna dikkat çekmektedir - tabi bu durum güven ortamının yok olduğu zamanlarda sürekli karşımıza çıkmaktadır. IMF raporunda, "Gelişmiş ekonomilerde büyüme hızı ılımlı ancak çıtanın gerisindedir, bazı ülkelerde azalan talep ve potansiyel büyümenin genel anlamda zayıflaması iyileşme sürecini yavaşlatmaya devam edecektir. Çin'in daha yavaş bir büyüme hızına geçmesinin etkileri, diğer gelişmekte olan ekonomilerdeki rahatsızlıklar ve emtia fiyatlarındaki düşüşlerde dayalı endişeler zıt yönden esen rüzgarlar arasındadır" demektedir.
IMF, küresel büyüme "piyasadaki türbülans, petrol fiyatlarındaki düşüş ve jeopolitik çekişmeler dolayısıyla rayından çıkabilir" uyarısında da bulunmaktadır - tabi dünyaya bir göktaşı çarpması da işleri tepetaklak edebilir. Kuruluş bu yıla ait büyüme tahminini %3.4 seviyesine, gelecek yıla ait tahminini ise %3.6 seviyesine düşürmüştür.
Petrol fiyatlarındaki gerileme tabi ki petrol endüstrisi ve bu endüstriye bağlı yan endüstriler (üretim zincirinin bir parçası olan rafineriler gibi) için kötü bir haberdir. Fakat petrol fiyatlarındaki bu çöküşe rağmen buradaki gerileme ham petrol fiyatlarında yaşanana kıyasla çok az düzeyde kalmıştır. Doğal olarak petrol gelirlerine bağlı ekonomiler büyük acılar çekmeye başlamıştır. Diğer taraftan, işin bu noktaya gelmesinin temelinde petrol üreticilerinin ABD'nin şist petrolü üretimini ortadan kaldırmak maksadıyla üretimlerine tam gaz devam etmesinin yattığı unutulmamalıdır.